Mesajı Okuyun
Old 07-09-2011, 13:49   #24
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Batu Han,
herhangi bir federasyonun veya kuruluşun yargı denetimine tabi olmayısı hukuk devleti fikrine ve hukuk devleti özelliğine ters düşen bir uygulamadır. Özerklik hukuki denetim dışı olmak değildir.

Benim bildiğim kadarı ile hukuk devleti kavramı ile çelişen bu uygulama bir darbe ile meşru yönetimi alaşağı eden generallerin kendilerine sağladığı positif bir ayırımcılıktır. Aklımda kaldığı kadarı ile bir de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararları hukuki denetim dışı idi.

Saygılarımla

ANAYASA

B. SPORUN GELİŞTİRİLMESİ VE TAHKİM

Madde 59 - Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.

Devlet başarılı sporcuyu korur .

(Ek fıkra: 16/03/2011-6213 S.K./1.md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.

GEREKÇE:
“Sporun kendine özgü yapısı, süratli bir biçimde yönetimini, yürütülmesini ve disiplin yargılamasını beraberinde getirmektedir. Belirli bir zaman diliminde oynanması zorunlu olan spor müsabakalarına ilişkin ihtilafların çok kısa bir sürede kesin ve nihai olarak karara bağlanmaması halinde, o turnuvanın (ligin veya organizasyonun) başarılı bir şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir”

Konu hakkında ki ilk eleştirim THS meslektaş sorularının çoğuna cevap veren meslektaşların konu hakkında yorum yapmaktan kaçınması. Konu hakkında fikirleri olmadığını beyan etmiş olsalar anlaşılır bir durum olacak fakat gerçekten gizemli bir şekilde en iyisi ben bu işe hiç bulaşmayım tarzında yorum yaparak diğer meslektaşlarında cesaretini kıracak şekilde tavır sergilenmesini doğru bulmuyorum.

Konu açılırken taraftarlıktan ari olarak ve sadece hukuki çerçevede yorum yapılması özellikle rica edilmiş zaten.Bunda ne gibi bir sakınca olacak ki??

Sayın Batu Han'ın yapmış olduğu değerlendirmeler konuya bir çok açıdan ışık tutmakta.Esasında TFF nin de bu analizler ışıgında soruşturmasını başlatıp şimdiye kadar bir çok kararı alması gerekirdi.

Fakat ne var ki TFF tarihinin en aciz görüntüsünü vermekten öteye gidememiştir. TFF nin almış olduğu tek karar; karar almamak olmuştur.Bu anlamda TFF yöneticileri hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunulması çok şaşırtıcı olmaz.

Süreci kısaca özetlersek

TFF Başkanı soruşturma Savcısıyla yapmış olduğu ilk görüşmesinden sonra durumun çok vahim olduğunu bizzat kendisi söylemişti.Daha sonra dosyada gizlilik kararı nedeniyle ellerinde herhangi bir delilin olmadığını beyan etmeleri üzerine 26 klasör belge Savcılık tarafından TFF ye gönderilmiş,yaklaşık 3 hafta süren bir inceleme yapılmıştı.
Dikkat TFF bu inceleme süreci bitene kadar herhangi bir disiplin soruşturması başlatmamıştır.(Basında çıkan bir haber üzerine bile ertesi gün disiplin soruşturması başlatan TFF operasyon kapsamında 25 kişi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından TUTUKLANMIŞ olmasına rağmen herhangi bir disiplin soruşturması başlatmamıştır.)

TFF inceleme neticesinde yaptığı açıklamada karar almama nedeni olarak;dosyada ki gizlilik kararı nedeniyle ellerinde olan belgeleri savunmasını alacağı kişiye göstermek zorunda olduğunu yoksa savunma alamayacağına dayandırdı. Açıklama ciddiyetten uzak çünkü;

25 kişiyi tutuklayan Mahkeme savunma alırken bu belgeleri göstermiş midir?

Kaldı ki:Yargı delile dayanmak zorunda ama TFF için kanaat yeterlidir.

Mahkeme belgeyi göstermeden en ağır tedbir kararı olan tutuklama kararı bile verebiliyorken TFF disiplin kararı nasıl veremiyor?

Kaldı ki: Şüphelilerin kolluk,savcılık ve sorgu ifade tutanaklarında gizlilik kararı yok.

TFF madem ki belgeleri savunmasını aldığı kişiye gösteremeyeceğini dolayısıyla karar alamayacağını iddia ediyorsa 26 klasör belgeyi savcılıktan neden istemiştir?

TFF nin süreci yönetmekteki basiretsizliği UEFA tarafından fark edilmiş olmalı ki Uefa bu soruşturma için bizzat müfettiş görevlendirmiş,TFF nin 26 klasör belge ve 3 haftalık incelemede edinemediği kanata ilgili müfettiş Savcıyla yaptığı 40 dakikalık görüşme yeterli olmuş olmalı ki ertesi gün UEFA Fenerbahçenin Şampiyonlar Liginden çekilmesini istemiştir.

Fenerbahçe TFF aracılığıyla kendisine iletilen Uefa nın bu talebini olumsuz yanıtlayınca Uefa açıkca Türkiye yi 8 yıl müsabakalardan men etmekle tehdit edince TFF bu kararı almak zorunda kalmıştır. TFF bu kararın Uefanın zoruyla aldığını bizzat başkanının ağzından açıkca beyan etmiştir.
Uefa nın Fenerbahçe hakkında sırf Türk Takımı olduğu için kötüniyetli olarak karar aldığını savunmak gerçekçi ve ciddi bir yaklaşım olmaz.

TFF nin bu soruşturmayı basiretsizce yönettiğinin en büyük kanıtı için dikkatinizi çekerim.
Fenerbahçenin Şampiyonlar Ligine katılması Uefa tarafından spor ahlakı açısından sakıncalı bulunduğundan TFF nin kararıyla Fenerbahçe Şampiyonlar liginden ihraç edilmekte.Peki TFF bu kararın arkasında ise nasıl oluyor da Şampiyonlar Ligine katılması spor ahlakı açısından sakıncalı bulunan bir takımın Süper Ligde oynamasında sakınca görülmemekte. Süper lig spor ahlakı açısından Şampiyonlar ligine göre daha yoksun,daha idare edilesi bir lig midir? TFF en değerli ligine nasıl böyle bir leke sürdürür.
Yok eger TFF bu kararın arkasında değil, kararın haksız olduğunu düşünüyor ise neden böyle bir kararı alıyor?Türkiye nin en büyük klüplerinden biri için neden gerekli girişimleri başlatmıyor? Avrupa da benzer süreçleri yaşamış klüpler varsa ve ayrımcılık yapıldıysa neden bunun mücadelesini vermiyor?

NOT. Fenerbahçenin TFF ve Uefa aleyhine CAS a açmış olduğu tedbir talepli davada TFF ve Uefa nın birlikte hareket edeceği bazı basın organlarında haber yapıldı.

Bu abzürt durum Fenerbahçeli Yöneticiler tarafından da haklı olarak dile getirilmektedir.

TFF tarafından alınan ihraç kararı daha önce alınmış olsaydı Şampiyonlar ligine 2 takımla katılacaktık ve her iki takım turnuvadan ayak bastı diye tabir edilen paraları alacaktı.

Ülkemizde maalesef hala ''Futbol asla sadece Fotbol değildir'' deyişiyle hareket edilmekte.

TFF Türk futbolunun marka değerini ve kalitesini koruyamamış,üzerine vazife olan acil ve gerekli tedbirleri almayarak tarihi sorumluluklarını yerine getirmemiş topu Yargıya atmıştır.

Uefa Başkanının Milli maç öncesinde yaptığı açıklama: Türk Futbolu için iyi günler olmadığı kesin.

Yayınlandığında nihayet çıktı diye alkışlanan Şiddet Yasası bir anda tü kaka oldu.Herhalde Yasalar yayınlanırken nasıl olsa birilerine uygulanmaz diye düşünülmemesi gerekiyor değil mi? Bakınız ibretlik bir açıklama

"KULÜPLER OLARAK BİZ HATA YAPTIK. SİYASETTEN ÖZÜR DİLİYORUZ"
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ise kulüpler adına yaptığı açıklamada, "Yasa hazırlanırken kulüpler olarak biz hata yaptık. Siyasetten özür diliyoruz. Bu yasa çıksın diye biz baskı yaptık, yasa içerisindeki bazı maddelerin değişmesi gerekiyor. Kanun kulüplere ve yöneticilere zarar veriyor. Özellikle taraftarın yaptığı olaylar kulübe ve yönetimlere malediliyor. Türk futbolu tekrar huzur ve güvenilir ortama getirilmeli, bunu istiyoruz.http://www.ntvspor.net/haber/futbol/...un-problemidir

Tahkim Kurulunun Anayasa tarafından güvence altına alınan yargı güvencesini hukuk devleti ilkesine aykırı görenler yasa kapsamında bir soruşturma yürütülürken yasanın değiştirilmesi gerektiğini yüksek sesle konuşmaya başladılar.

Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde 2 gün sonra başlayacak Süper Ligin bir çok tartışmayı ,sorunu ve hatta arzu edilmemekle birlikte taraftar çatışmalarını beraberinde getireceği kuşkusuzdur.

Temennilerimi terditli olarak sıralayacak olursam bundan sonraki süreç için basiretli bir TFF yönetiminin göreve gelmesi ve acilen gerekli önlemleri alması olmadığı taktirde mevcut yönetimin TFF nin işte bu tür sorunlar için kurulduğunun farkına vararak sorumluluk almasıdır.



Saygılarımla

SONRADAN EKLENEN

Bu yazımı yayınladıktan sonra Klüpler Birliğinden açıklama yapıldı.Haber uzun bu yüzden dikkatimi çekelenleri alıntıladım.Tam metin için http://haber.gazetevatan.com/kuluple.../398322/5/Spor

''.........Bugün Ankara'da CHP, Ak Parti ve MHP Genel başkanları ve başkan yardımcılarına ziyaretlerde bulunarak şiddet yasası ile ilgili öneri ve tavsiyelerde bulunacağım...........Yasa çıkarken bütün kulüplerin haberi yoktu. Kabahat mecliste değil, kulüplerimizde. Bu yasa kulüp ve başkanlarını çok zor duruma bırakıyor.

İŞTE DEĞİŞTİRİLMEK İSTENEN FUTBOL DİSİPLİN TALİMATI'NIN 55. MADDESİ

(1) Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.

(2) Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.

(3) İhlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.