Mesajı Okuyun
Old 05-04-2007, 17:37   #17
calikusu_kamuran

 
Acil

Alıntı:
Yazan Av.Bektaş Salim Topbaş
sayın adminin tavsiyesine uyarak gereksiz yere negatif elektrik vermek istemeyerek şu konunun da gözardı edilmemesi gerekir kanaatindeyim.Mesleğin ilk yıllarının zor olduğu ve bu zorluğa katlanmak gerektiği nedense kanıksanmış durumda.Bu kanıksamanın ve ileriye dönük umut beslemenin bugünü yaşanmaz kılacağı bugünü ertelemeyi gerektireceği açıktır.Ayrıca nedense hep 'başarılı' olmuş avukatlar örnek verilmekte ve üstad abi gibi sıfatlarla sözlerine itibar edilmektedir.Avukatlar arasında en kıdemlinin en kıdemsizden farkı yoktur şeklindeki ünlü özdeyişin yeterince anlaşılamadığı durumu ortaya çıkıyor bu noktada.İnsan onuruna yaraşır bir yaşam herkesin hakkıdır.Üstelik zorlu bir eğitim almış kişiler sözkonusu ise insanları sıkıntı çekmeye davet etmek pek mantıklı değildir.Mesleğin bugünkü olumsuz duruma gelmesinde 'üstad-ağbi' lerin de payı yok mudur.Günümüzde birçok şey paraya endeksli olabilir fakat insan onuruna yaraşır bir gelirle de mutlu ve huzurlu olunabilir.Bu noktada özellikle gelir konusunda çıtayı yüksek tutmamak gerekiyor.Nitekim birçoğumuz aynı denizde yüzüyoruz.Genele hitap eden kanuni düzenlemelerle mesleki sorunların düzelebileceğini düşünüyorum.Rekabeti salık veren ün kariyer yüksek gelir gibi hedefler içeren anlayışın uçurumu derinleştirdiği açıktır.

Ağırlıkta, belirtilerinize ilave yapmak istiyorum Üstadım. Umut, mutluluk, mutsuzluk, umutsuzluk gibi sözcükleri salt duymak bile karamsarlığı ve nefreti arttırabilmektedir. Benim tavsiyem şudur ki, değerli arkadaşımın bulunmuş olduğu ortamdan bir süre uzaklaşması imkanı var ise bunu icra etmesidir ki beynini tekrar dizayn edebilsin olumsuzlakları beyin tekrar gerekçeler bularak sindirebilsin, aksi halde bir yığıntı kurmaya devam eder beyin ve felcine kavuşur. Öncelikle sizi rahatsız eden ortamdan bir süre uzaklaşınız ki farkedeceksiniz beyin hayatı tekrar geçerli gerekçeleri ile olumsuz bile olsa kabullenmeye başlayacaktır. Yavaş yavaş ortada olan hayatı beyninizde tekrar kurunuz ama artık olan hayatı kurunuz, ve fakat artık beyni zorlamak ve sürekli bir anda yığınla doldurmak yerine VUR-KAÇ taktiğine başvurunuz. Ki beyin olan hayat ile tekrar yapılansın. Beyni olumsuz duruma düşüren ortamdan uzaklaşma aralarınızda beyin tüm olumsuzluklar için gerekçeleri yeniden bulur ve aslen beyin GEREKÇELERİ BULAMADIĞI İÇİN FELÇ OLUR, bu nedenle, belli kilit kavramları beyninize alınız: Örneğin, HAYATTA HER ZAMAN SAVAŞ VARDIR, BARIŞ ASLA YOKTUR. HER BÜTÜN YAPI İÇİNDE ALT KISIMLAR DA VARLIK SÜREBİLMEKTEDİR VE BİZİ ASIL ZORA SOKAN BU ALT KISIMLARDIR GİBİ GEREKÇELERİ BEYİN KENDİLİĞİNDEN görmektedir, ama sukunetine erince ulaşır bunlara. Tüm bunlara ilaveten, HAYAT BEKLEMESİNİ BİLENLER İÇİN ÇOK ŞEYLERE GEBEDİR VE VAR İSEN ONLAR SENİNDİR ANCAK, SALT VARLIĞINI KORUMAN BİLE EN BÜYÜK ZAFERİNDİR.(not, yanında yeri gelince küfrünü bile doğal karşılayan arkadaşların daima olsun)

İki şey sonsuzdur; evren ve insanların aptallığı, ama evren konusunda daha yeteri kadar emin değilim.
Albert Einstein

Eğer yukarıdaki sözü söyleyen kişi böyle bir sözdeki savunma mekanizmasını oluşturmasa idi kesinlikle kısa zamanda beyni felç olurdu, her insan öncelikle kendi varlığını korumakla zorunludur. Baştakiler, en öndekiler daima yalnızdır, çünkü onlarla aynı frekansı paylaşacak bir başkası yoktur, dünyaca ünlü kişilere bakarsanız göreceksiniz ki ülkeler arası kendi seviyelerindeki kişiler ile görüşebilmek için çok çabalar sarfetmişlerdir. Nedeni aynı frekansı paylaşabilmek. Yalnız olmamak, ki insan çoğu zaman kendinde var olanları bir başkasında görerek doğruluğuna ve hatta varlığına delalet getirebilir.


SAYGI VE SEVGİLERİMLE