Mesajı Okuyun
Old 12-02-2010, 11:53   #6
themis01

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/437
K. 2001/931
T. 1.2.2001
• İTİRAZIN İPTALİ ( Tanzim Tarihi Bulunmayan Bonoya Dayanılarak Yapılan İlamsız İcra Takibine Vaki İtirazın İptali İstemi )
• YAZILI DELİL BAŞLANGICI ( Bono Niteliği Taşımayan Belge Adi Yazılı Belge Niteliğinde Olup Yazılı Delil Başlangıcı Sayıldığından Tanık Dinlenebilmesi )
• SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞUNUN İSTİSNASI ( Davalı Tarafından Yazılı Delil Başlangıcı Sayılan Belge Sunulması Halinde Davalının Tanık Dinletebilmesi )
2004/m.67
1086/m.292,356
6762/m.689
ÖZET : Bono şeklinde düzenlenmekle beraber yasal unsurlarından biri olan tanzim tarihi noksan olduğu için bono niteliği taşımayan belgeye doğrudan doğruya dayanılarak alacağın varlığı hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Davanın dayanağını oluşturan delil, adi yazılı belge niteliğinde olup, davalı tarafından verilmiş bulunduğundan ötürü HUMK.nun 292. maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinleme olanağı sağlar.

O halde davacı tarafın temel borç ilişkisinin ispatı konusunda göstereceği deliller toplanıp hepsi birlikte değerlendirilerek ( dava dilekçesinde sair deliller denilerek yemin deliline de dayanılmakla gerektiğinde davacı tarafın yemin teklif hakkı da hatırlatılarak ) sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde 156.000.000 lira alacağa vaki itirazın iptali, %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, 156.000.000 lira alacak için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiş, davacı bono niteliği taşımayan senedin ciro yolu ile de devir edilemeyeceği ve takip yapılamayacağı nedeniyle davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının alacağını İbrahim Aslan'a devir etmesinden sonra davalıya müracaat hakkı kalmadığından bahisle dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tanzim tarihi bulunmayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfı taşımayan senedin alacaklısı, davalı ise borçlusudur.

Davacının senedi ciro ettiği 3. şahıs İbrahim Aslan'ın senet borçlusu davalı Yaşar Demir aleyhine açtığı itirazın iptali davası kambiyo senedi niteliği taşımayan senette cironun geçersiz olması ve İbrahim Aslan'ın senet alacaklısı bulunmaması nedeniyle red edilmiş ve karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.

Bono şeklinde düzenlenmekle beraber yasal unsurlarından biri olan ( tanzim tarihi ) noksan olduğu için bono niteliği taşımayan belgeye doğrudan doğruya dayanılarak alacağın varlığı hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Davanın dayanağını oluşturan delil, adi yazılı belge niteliğinde olup, davalı tarafından verilmiş bulunduğundan ötürü HUMK.nun 292. maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinleme olanağı sağlar.

O halde davacı tarafın temel borç ilişkisinin ispatı konusunda göstereceği deliller toplanıp hepsi birlikte değerlendirilerek ( dava dilekçesinde sair deliller denilerek yemin deliline de dayanılmakla gerektiğinde davacı tarafın yemin teklif hakkı da hatırlatılarak ) sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

Eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 1.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.