Mesajı Okuyun
Old 07-05-2007, 14:39   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Defne Elif
Sevgili Meslektaşlarım,
Çok ceza dosyamız olmadığından ve Yeni Ceza Yasası da yürürlüğe girdikten sonra biraz daha yabancılaştığımız için,bir konu hakkında acil bilgi almak gereği duydum.5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası 23/1 gereği "HÜKMÜN AÇIKLANMASININ ERTELENMESİ" kararı verilen bir dosyada aynı yasanın 23/7 md.gereği 7 gün içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu var.Sorularım bu noktada başlıyor.
1.Temyizdeki gibi süre tutum verdikten,gerekçeli karar geldikten sonra mı itiraz yapılacak?
2.İtraz sonucu sadece hükmün açıklanmasının ertelenmesi konusu mu yoksa hükmün tamamı mı incelenecek?
3.İtiraz sonucu verilen kararın sanırım temyiz yolu kapalı,doğru mu?
4.Eğer kapalı ise;denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinde ve hüküm açıklandığında mı temyiz yoluna başvurulabilinecek?
Bilgi ve ilginize şimdiden teşekkürler.Saygılarımla.Cavit Tuna

Sayın Defne Elif,

Acil dediğiniz için yazma gereği duydum.Konu hakkında fazlaca bir bilgim yok. Ancak mevzuata ilişkin bazı maddeleri alıntılayarak ve bir de Yargıtay kararı ekleyerek yorum yapabileceğim. Siz ve diğer katılımcılara kolaylık olsun...

Öncelikle 23 üncü maddenin son halini alıntılıyorum:


Alıntı:
MADDE 23- (Değişik: 5560 - 6.12.2006 / m.40) (1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır.

Maddenin önceki hali ise:

Alıntı:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

MADDE 23- (1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda belirlenen ceza, en çok üç yıla kadar (üç yıl dahil) hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

(2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için gerekli koşullar şunlardır:

a) Çocuğun daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması.

b) Çocuğun yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması.

c) Çocuk hakkında, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi.

d) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi. Suçun işlenmesiyle kamunun uğradığı zarar miktarının belirlenememesi halinde, mahkemece takdir edilecek bir miktarda paranın bir defada Maliye veznesine yatırılması. Ancak bu koşul, çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması halinde aranmayabilir.

(3) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde, çocuk, beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulur. Bu süre içinde çocuğun bir eğitim kurumuna devam etmesine, belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

(4) İkinci fıkranın (d) bendinde belirtilen koşulun yerine getirilememesi halinde; denetimli serbestlik süresince sanığa aşağıdaki yükümlülüklerden biri yüklenerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir:

a) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aylık taksitler halinde ödenerek tamamen giderilmesi.

b) Suçun işlenmesiyle kamunun uğradığı zarar miktarının belirlenememesi halinde, mahkemece takdir edilecek miktarda paranın aylık taksitler halinde Maliye veznesine yatırılması.

(5) Denetimli serbestlik süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmadığı ve yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, davanın düşmesine karar verilir.

(6) Çocuğun denetimli serbestlik süresi içinde işlediği hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç nedeniyle mahkum olması veya yükümlülüklerine aykırı davranması halinde, mahkeme geri bıraktığı hükmü açıklar. Ancak mahkeme, yükümlülüklerin yerine getirilme durumunu göz önünde bulundurarak, çocuk hakkında belirlenen cezada yarı oranına kadar indirim yapabilir.

(7) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

(8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.


Görüldüğü üzere 6.12.2006 tarihli değişiklikle 23 üncü madde tek fıkra haline getirilmiştir.

Çocuk Koruma Kanunu'nda itiraz yolunu gösteren tek bir madde vardır. Onu da alıntılıyorum:

Alıntı:
Kanun yolu

MADDE 14- (1) Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hakimi tarafından alınan tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılır.


CMK 268 inci maddenin 1 inci fıkrasında "ilgililerin kararı öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde" denilmektedir.

Alıntısını yaptığım mevzuata göre, tefhimden itibaren yedi gün içinde en yakın çocuk mahkemesine itiraz etmeniz gerektiğini düşünmekteyim.


Konuyla ilgili aşağıdaki kararı da birlikte inceleyelim.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2006/5860
K. 2006/6504
T. 13.7.2006
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA İTİRAZ ( Sanık Müdafiinin İtirazı Üzerine Sadece Geri Bırakılma Koşulları Yönünden İnceleme Yapılması Yerine Cezaya İlişkin Olarak İtirazın Kabulüne Karar Verilemeyeceği )
• İTİRAZ ( Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması - Sanık Müdafiinin İtirazı Üzerine Sadece Geri Bırakılma Koşulları Yönünden İnceleme Yapılması Yerine Cezaya İlişkin Olarak İtirazın Kabulüne Karar Verilemeyeceği )
• SANIK HAKKINDA BELİRLENEN CEZA ( Sanık Müdafiinin İtirazı Üzerine Sadece Geri Bırakılma Koşulları Yönünden İnceleme Yapılması Yerine Cezaya İlişkin Olarak İtirazın Kabulüne Karar Verilemeyeceği - Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İtiraz )
• TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İtiraz - Sanık Müdafiinin İtirazı Üzerine Sadece Geri Bırakılma Koşulları Yönünden İnceleme Yapılması Yerine Cezaya İlişkin Olarak İtirazın Kabulüne Karar Verilemeyeceği )
5395/m. 23/7
ÖZET : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararına karşı, 5395 sayılı kanunun 23/7. madde ve fıkrası uyarınca itiraz edilebileceği hükmü karşısında, sanık müdafiinin itirazı üzerine sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden inceleme yapılması yerine sanık hakkında belirlenen cezaya ilişkin olarak yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesi, Yasaya aykırıdır.

DAVA : 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun’a aykırı davranmak suçundan sanık Cuma Akyol’un anılan Kanun’un 13/2, 765 sayılı TCK.nun 55/3. 59/2. maddeleri uyarınca 2 Yıl 9 Ay 10 Gün Hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 647 sayılı cezaların infazı hakkında kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine, emanetin 2003/12 sırasında kayıtlı silah, şarjör, ve fişeklerin 765 sayılı kanun’un 36. maddesi uyarınca müsaderesine, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun’un 23. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, herhangi bir yükümlülük getirilmemesine dair Güroymak Asliye ceza mahkemesinin 21/02/2006 tarihli ve 2005/192 Esas , 2006/32 kararına yönelik itirazın, sanığın yaşının küçüklüğü nedeni ile yapılan indirimin, 5237 sayılı TCK.unun 31/3. maddesine göre 01/06/2005 - 08/07/2005 tarihleri arasındaki lehe durum dikkat alınarak 1/2 oranında yapılması gerekirken, sanık aleyhine 1/3 oranında yapıldığı, gerekçeli kararda kısaca lehe yasa uygulanmasından bahsedilmesine rağmen hüküm bölümünde de karşılaştırma yapılmadığı gerekçesi ile kabulüne, dosyanın gereği için mahkemesine iadesine dair ( BİTLİS )Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2006 tarihli ve 2006/108-114 sayılı kararı ve dosyası ile ilgili olarak;

Dosya kapsamına göre, 5395 Sayılı kanun’un 23/8. maddesi uyarınca mahkeme kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kısmının itiraza tabii olduğu, sanık hakkında tayin olunan cezaya ilişkin asıl hükmün ise, aynı Kanun’un 23/6. maddesi gereğince çocuğun denetimli serbestlik süresi içinde işlediği hapis cezasının gerektiren kasıtlı bir suç nedeni ile mahkum olması veya yükümlülüklerine aykırı davranması halinde, mahkemenin geri bıraktığı hükmü açıklaması üzerine, temyiz veya istinaf kanun yoluna tabii olması gerektiği cihetle, itirazın sadece hükmün geri bırakılması koşulların oluşup oluşmadığı yönünde incelenmesi yerine sanık hakkında belirlenen cezaya ilişkin olarak yazılı gerekçe ile itirazın kabülüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/05/2006 gün ve 20959 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığından 07/06/2006 gün ve KYB/2006-112066 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi,

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararına karşı, 5395 sayılı kanunun 23/7. madde ve fıkrası uyarınca itiraz edilebileceği hükmü karşısında, sanık müdafiinin itirazı üzerine sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden inceleme yapılması yerine sanık hakkında belirlenen cezaya ilişkin olarak yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2006 tarih ve 2006/108-114 sayılı, kesin olarak verilen hükmünün CMK.nun 309. maddesi uyarınca kanun yarına ( BOZULMASINA ), ortadan kaldırılmasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilmesine, 13/07/2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Karar maddedeki değişiklikten önceki bir tarihte verilmiştir. Ancak bu karar yol gösterici olabilir. Buna göre düşüncelerimi yazayım. İtiraz üzerine verilen karar CMK 271 inci maddesine göre kesindir. İtirazda incelenmesi gereken husus sadece, hükmün okunmasının geri bırakılması kararıdır.4 üncü sorunuza yanıt olarak da, yazdığınız gibi kasıtlı bir suç işlenmesi halinde veya mahkemenin hükmünü açıklaması halinde temyiz mümkündür.

Saygılarımla