Mesajı Okuyun
Old 02-05-2002, 21:59   #9
Zeki SERİNKAN

 
Varsayılan

Merhaba,

Piyango biletini kıymetli evrak türleri arasına sokmak kanımca mümkün değildir. TTK da kıymetli evraklar sayıldığı gibi, ayrıca piyango biletinin bunların arasına sokulmasına gerek yoktur.

Olayı, görüşüme göre , Borçlar Kanununda "akdin muhtelif nevileri" arasında kumar ve bahis başlığı altında belirtilen piyango sözleşmesi kapsamında değerlendirmek gerekir.

BK 506 : PİYANGO: Hükümet tarafından müsaade edilmiş olmadıkça piyango hiçbir alacak hakkı tevlit etmez. Müsaade edilmemiş olduğu takdirde piyango hakkında da kumara müteallik hükümler tatbik olunur.

Borçlar Kanunu piyango sözleşmesinin hükümlerini,kapsamını belirlememiş olsa bile, maddenin mefhumu muhalifinden "hükümet tarafından müsaade edilmiş olan piyango organizasyonlarının bir alacak hakkı doğuracağı sonucunu çıkarabiliriz. Akdin muhtelif nevileri başlığı altında belirtilmiş olmasından da yola çıkarak olaya konu olan akdi ilişkiyi piyango sözleşmesi olarak adlandırabiliriz.

Olayımızda hükümet tarafından müsaade olunmuş bir piyango tertibatı bulunduğuna göre ortada bir alacak hakkı bulunmaktadır. Bu akdi ilişkiyi değerlendirecek olursak;

İCAP : Milli Piyango İdaresinin koşullarını belirlemiş ve halka duyurmuş olduğu loto organizasyonu.

KABUL : İştirakçinin loto kuponunu doldurarak ,bedelini ödeyip, kuponu loto bayisinin bilgisayarından geçirmesi.

ALACAK HAKKI : Çekilişte isabet edecek numaralara göre belirlenecek olan ikramiye.

ALACAK BELGESİ: Loto kuponu.

Yukarıda belirttiğimiz şekilde oluşan piyango sözleşmesinde alacağın belgesi olan biletin hamile yazılı belge olarak değerlendirilmesi kanımca yanlış olur. Türk Ticaret Kanununda kıymetli evraklar arasında piyango biletleri sayılmadığı için, hakkın kendisine sıkı sıkıya bağlı olduğu ve kendisi olmadan hakkın dermeyan edilemediği kıymetli evrakların devrine ilişkin kuralları biletin devrine uygulayamayız. Yani sözün kısası, hamile yazılı senetlerin teslimle devrine ilişkin kuralı bilete uygulamamızı gerektiren bir yasal hüküm yoktur.

Dolayısıyla piyango sözleşmesinden doğan alacak hakkının devri için Borçlar Kanununda belirlendiği şekilde bir alacağın temliki sözleşmesi aramak gerekir.

Biletin arkasına ilgililerin isimlerinin yazılmış olması bunların senedin devrini sağlayan ciro gibi değerlendirilmesini gerektirmez. Biletin arkasına isim yazılması Piyango İdaresinin belge arkasına yazdığı şerhten anlaşıldığı üzere sadece senedin çalınmasına karşı bir tedbirdir.

Olayımıza dönecek olursak :

Bay X , senedin meşru hamili olduğunu hem bilet arkasına yazdığı ismi ile hem de yaptırdığı noter tesbiti ile kanıtlamaktadır. Burada noter tesbitinin delil gücünden kısaca sözedelim. Noter belgeleri aksi sabit oluncaya kadar geçerli kabul edilen delil türlerindendir. Yani noter tesbiti hakkında bir yasal karine mevcuttur. Aksinin iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Zaten bu konuda X ile Y arasında bir ihtilaf yoktur. Biletin ilk hamili Bay X tir.

Bay Y nin savunması "kayıt dışı parasını aklamak için bileti X ten satın aldığı,bedelini fazlasıyla ödediği" şeklindedir.

Biletin Borçlar Kanunu anlamında piyango sözleşmesine konu olan alacağın belgesi olarak kabul edilmesi gerektiğine göre , Bay Y nin savunmasını bir alacağın temliki sözleşmesi ile kanıtlaması gerekmektedir. Ayrıca bu sözleşmeye göre bilet için belirlenen bedeli ödediğini de kanıtlamalıdır.

Piyango İdaresinin durumuna gelince;

Piyango idaresi sözleşmenin borçlusu durumundadır. Yani ikramiye isabet eden biletin hamiline (sözleşmenin alacaklısına)
ikramiyeyi ödemek durumundadır. Bu borçtan nasıl kurtulabilir?

Burada BK 96. maddeye bakmamız icap eder.
BK 96: Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde, borçlu kendisine hiçbir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur.

Borçlunun Sorumluluğunun kapsamı :
BK 98 : Borçlu umumiyet itibarıyle her kusurdan mesuldür. Bu mesuliyetin vüsati için hususi mahiyetine göre çok veya az olabilir.

Demekki borçlunun borcunu ifa konusunda kendisine hiçbir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmesi gerekiyor. Ayrıca sözleşmenin konusuna ve mahiyetine göre bu kusurun derecesi az da olabilir, çok da.

Piyango İdaresinin olayda üzerine düşen yükümlülük ikramiyeyi doğru kişiye eksiksiz olarak ödemektir. İlgili yasa gereğince ikramiyenin bilet hamiline ödeneceğinden bahsedilmekle, idare kendisine bileti getiren kişiye ödeme yapınca yükümlülüğünü hakkıyla yerine getirmiş olurmu?

O zaman biletin arkasına neden çalınmaya karşı isminizi yazınız şeklinde iştirakçileri uyarma ihtiyacı doğdu. Biletin arkasında bir değil iki tane isim yazılı olduğu halde, neden durumun aslını araştırmadı. en azından ismi çizilmiş olsa bile birinci hamili neden çağırıp dinlemedi. Tek bir kağıt parçasına milyarlarca lira parayı ödemek durumunda olan idarenin bu konuda daha özenli davranması gerekmez mi?

Burada Piyango idaresinin ikramiyeleri dağıtma konusunda özenli davranmadığını ve bu nedenle kusurlu olduğunu kabul etmek zorunludur görüşüme göre.

Bay X ile Bay Y arasındaki ilişkinin kanıtlanması durumuna göre idarenin meşru hamile ödeme yapması gerekir.

Eğer meşru hamil X ise, Piyango İdaresi Bay X e yeniden ödeme yapmalı, daha sonra Y ' ye rücu etmeli. Meşru hamil Y ise X in davasının reddi.

Son bir söz :

3670 sy. Piyango İdaresinin Teşkili Hakkında Kanunun 12.maddesine göre "Piyango İdaresine ait mallar devlet malıdır. Bunları çalanlar,ihtilas edenler, zimmete geçirenler veya her ne suretle olursa olsun sui istimal edenler ve piyango biletlerini taklit ve tahrif edenler Devlet Malları ve paraları hakkında ika olunan bu gibi suçlara müterettip cezalara tabidirler."
Piyango biletleri de piyango idaresine ait mallardan olması durumu karşısında Bay Y nin bu nedenle ceza mahkemesinde yargılanması da sözkonusu olacaktır.

Olay Hakkındaki görüşlerim bu şekilde.

Selam ve saygılarımla
Noter Zeki Serinkan