Mesajı Okuyun
Old 21-06-2007, 12:21   #4
av.sıla

 
Varsayılan


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:1990/437
K:1990/567
T:14.11.1990



DAVA : TaraFlar arasindaki "
vasiyetnameniniPtali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (ŞEREFLİKOÇHİSAR 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 31.5.1989 gün ve 1988/191-1989/197 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üZerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.11.1989 gün ve 9460-9986 sayılı ilamı:

(.. Bazı şahitler, dosya arasındaki raporlar münderecatına aykırı bir biçimde beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda dosya adli tıp kurumuna gönderilerek görüş alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, hukuki
ehliyetsizlik sebebine dayalı vasiyetnameniniptali isteğine ilişkindir.

Vasiyetçi 1322 doğumlu olup
vasiyetnamenin düzenlendiği 3.3.1987 tarihinde 81 yaşındadır. Düzenleme tarihinden 4 gün sonra da 7.3.1987 tarihinde ölmüştür.

Hemen belirtmek gerekir ki hukuki ehliyet ehliyetsizliğin doktor raporu ile kanıtlanması asıldır. Tanık beyanları ise hukuki durumun saptanmasında nazara alınabilecek birer veri olarak kabul edilmek gerekir. Ancak, dinlenen tanıklar vasiyetçinin aklı başında bulunmadığını, hasta olup bir dediğinin bir dediğini tutmadığını akli melekelerinin sağlıklı çalışmadığını belirten soyut içerikte beyanda bulunmuşlardır. Pratisyen hekim tarafından verilen iki ayrı raporda da vasiyetçinin akli melekelerinin yerinde olduğu belirtilmekle yetinilmiştir. Eksik inceleme ile hukuksal çözüme ulaşılamaz.

O itibirla somut olayda yukarıda açıklanan maddi olgularda gözetildiğinde sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle tanıkların yeniden çağrılarak kendilerini, vasiyetçinin akli melekelerinin yerinde olmadığı kanaatına vardıran olayların nelerden ibaret olduğu hususunda geniş açıklatırmalarda bulunulması ve dosyanın takımı ile Adli Tıbba gönderilerek
vasiyetnamenin düzenleme tarihinde vasiyetçinin hukuki ehliyetten yoksun bulunup bulunmadığının tesbit edilmesi gerekir.

Bu durumda açıklanan nedenlerden dolayı Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 14.11.1990 tarihinde ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.


(Kaynak: Y
ıl: Ay: Sayfa