Mesajı Okuyun
Old 25-01-2007, 01:37   #9
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Belediyelerin bu konularda yaptıkları yönetmeliklerde satış ve devir hususunda son derece sınırlayıcı hükümler yer almaktadır. Hattın mülkiyete konu olup olmadığı bile bu yönüyle tartışmalıdır. Zira kişinin üzerinde her türlü tasarrufu dilediğince yapabilmesi unsuru bulunmadığından tam bir mülkiyetten bahsedilemez. Bence burada bir kamu imtiyazı söz konusudur. Zira hat sınırlı sayıda verilmektedir ve idarenin kullanım sürecinde tam bir etkinliği söz konusudur. İmtiyaz şartlarına aykırı davranış halinde verilen imtiyaz belediyece geri alınabilmektedir. Bu anlamda mülkiyet söz konusu olamaz. Örnek vermek gerekirse TEDAŞ'ın elektrik dağıtım konusunda sahip olduğu imtiyaz hakkı haczedilemez ise minibüs hattı da haczedilemez. Çünkü imtiyazı verenin iradesine müdahale niteliğinde bir hukuki işlem söz konusu olacaktır. İmtiyazı veren imtiyazı verirken kişi veya kurumdan belli bir teminat ve/veya taahhütler almış, durumunu değerlendirmiş ve imtiyazı ona göre vermiştir. İmtiyaz hakkı sahibi olan idare söz konusu imtiyazı devrederken bu konudaki hak ve yetkilerini kayıtsız şartsız terk etmiş değildir. Dilediğine devretmek hakkı münhasıran kendisinde kalmaktadır. Kaldı ki özünde söz konusu hat kamunun malıdır ve kamuya ait bir hattın kullanımının kişinin 7 sülalesine devredebileceği, ilanihaye kendisine ait bir eşya gibi mülkiyete konu olmamalıdır. Burada haczedilebilecek olan ancak imtiyaz ile elde edilen faaliyet sonucu elde edilen hasılat olabilir. Aşağıdaki kararda derinlemesine gerekçelerine girilmemekle birlikte hattın ekonomik bir değeri bulunmaması nedeniyle haczedilemeyeceği vurgulanmıştır. Ticari plakanın haczinin ise mümkün olduğundan bahsolunmaktadır.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/6198
Karar: 2004/10380
Karar Tarihi: 27.04.2004

ÖZET: Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK' nun 78 ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. İcra müdürlüğünce borçlunun minibüs hattı üzerine haciz konulmuş ise de, bu hattın ekonomik değeri bulunmadığından haczi mümkün değildir. Ancak minibüsün plakasının haczi mümkün olup, bu nedenle İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 82, 78)
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK' nun 78 ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. İcra müdürlüğünce borçlunun minibüs hattı üzerine haciz konulmuş ise de, bu hattın ekonomik değeri bulunmadığından haczi mümkün değildir. Ancak minibüsün plakasının haczi mümkün olup, bu nedenle İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************