|
|
|
|
|
|
eşim 6 ay önce vefat etti.ben devlet memuruyum.eşimin ailesi eşim öldükten sonra beni tehtid ettiler.borçlarımız var.mallar bizim diye.evi eşimle birlikte borçlanarak aldık.halen taksitleri ben ödüyorum.beni öldürmekle tehtit ediyorlar."sıkıntıdayız,borçlarımız var.vermezsen herşeyi yaparız,iftira atar,öldürürüz"diyorlar.ayrıca çocukların velayeti için dava açmışlar.ben üniversite mezunu,sicili temiz,toplum içinde sosyalvesayılan bir insanım.dede ilkokul mezunu,kayın validemin okuma yazması yok.çocuklarımı ders çalıştıracak durumları yok.maddi durumlarıda çok kötü.kendilerine ait evleri yok.bunlarıda belgelerle ispat edebilecek durumdayım.onlar yalancı şahit bulabilirler çünkü bulunduğu çevre onların çevresi.ben oralı değilim.ayrıca baskı ve tehtit görüyorum.bu durumda şahitler göz önünde bulundurulurmu?ayrıca akli dengemin yerinde olmadığı iftiralarını atmışlar.ben iyi bir konumda çalışmakta olup,hiçbir kötü raporum bulunmamaktadır.teşekkür ve ödül almış bir insanım.bu durumda ne yapılabilir.
|
|
 |
|
 |
|
Velayetin kaldırılması davasının kabul edilebilmesi için, sizin velayet hakkını kullanırken ağır ihmalinizin bulunduğunu kanıtlamaları gerekir. Bu kolay kanıtlanabilecek bir husus değildir. Ancak, atılacak iftiranın boyutunu ve tanıkların ifadelerini bilmemiz mümkün değildir. Yine akıl sağlığınızın yerinde olup olmadığı mahkemece Adli Tıp'a sevkedilerek, tespit edilebilir.
Devlet memuru olduğunuza göre lehinize tanıklık yapacak mesai arkadaşınız vardır. Ya da sizin çocuklara gereği gibi baktığınıza dair başkaca tanıklar olmalı. Çocukların yaşını yazmamışsınız ama 7 yaş üstü ise, mahkeme tarafından dinlenebilir.
Hak kaybına uğramamak için bir avukattan profesyonel destek alınız.