Mesajı Okuyun
Old 02-04-2011, 12:01   #4
simurganka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alpar olgun
A(bayan eş) ile B(koca) 2 yıldır ayrı şehirlerde yaşamaktadırlar. Evlilik birliği içinde doğan 2 yetişkin çocukları vardır. Çocuklardan biri A ile diğeri B ile yaşamaktadır. B, A'dan boşanmaya karar verir ve B'ye bir gün tebligat gelir.
Medeni KanunMadde 168.-Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturduklar yer mahkemesidir.
Yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıdadır. Davacı B, son altı ay ikamet ettikleri ve kendi ikametgahının bulunduğu X şehrinde davayı açmıştır.
Davalı A ise Y şehrinde 2 yıldır ikamet etmekte ve SSK'lı olarak çalışmaktadır. Mali durumu kendini ancak geçindirecek kadardır.
Medeni Kanun Madde 2.-Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorundadır. Bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Medeni Kanun 168 yetki itirazında bulunma yolunu engellemekte ancak Medeni Kanunun 2. maddesi buna imkan tanımakta.
Çünkü; A, B'den boşanmak istemerektedir; 2 çocuğu vardır ve B'nin annesinin baskılarından ve işsizlik nedeniyle B'nin de onayıyla Y şehrine taşınmıştır; B 2 yıllık süre içerisinde terk nedeniyle eve dön ihtarı çekmemiştir.
Bu durumda Medeni Kanun 2 yoluyla yetki itirazında bulunmanın bir faydası olabilir mi?
Saygılarımla...
Sizin sorunuzda usule ilişkin değil de esasa ilişkin bir husus sözkonusu anladığım kadarıyla. B'nin de onayıyla A'nın başka şehre yerleşmesi ve annesinin baskısıyla B'nin A'dan ayrılmak istemesi durumu değiştirmez. Davayı B açmıştır ve HUMK'a göre boşanma davalarında belirttiğiniz gibi seçimlik iki yetki kuralı vardır ve davacı bunu seçer. Ancak davacı buna aykırı olarak başka yerde dava açarsa mahkemeyi belirleme hakkı davalıya geçer.
Şimdi olaya gelecek olursak MK2 kanımca bu bağlamda devreye girmez. Kanun açık yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıdadır diyor. Davacının kötüniyetine herhangi bir sonuç bağlamamış.Şayet davacı bu iki yetkili mahkeme dışında biryerde davayı açsaydı o halde yetki itirazı devreye girerdi. Yani davacı bu iki yetkili mahkemeden birinde davasını açmışsa davalı eş, davanın diğer yetkili mahkemede açılması iddiasında bulunamaz.
Olayı MK2 ile değerlendirmek biraz zorlama bir fikir oluyor sanki. Tabi bu konuda sağlam gerekçeniz ve birkaç Yargıtay kararı da varsa neden olmasın derim ama ben öyle bir karara rastlamadım sanki