Merhaba,
ben özel bir araştırma kuruluşunda şubat 1998'den bu yana çalışmaktayım. burası çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir dedikodu kazanı..1999 ekiminde kurum beni avrupa komisyonunun verdiği karşılıksız bir burs için kontenjanından aday gösterdi. sınavları kazandım ve 1 seneliğine yurtdışına yüksek lisans eğitimi yapmaya gittim. giderken bana (kurumun tarihinde ilk defa) yüklenme senedi adı altında bir sözleşme imzalattılar. buna göre maaşım kaldığı miktardan bana ödenmeye devam edecekti. (burs paramın yanı sıra) tartışmalı bir düzenleme aslına bakarsanız. döndüğümde 20 ay çalışma zorunluluğu getiriyor.(aksi takdirde müeyyidesi nedir belirtilmemiş) orada eğitimimin yarıda kesilmesi halinde paranın geri ödenmesini öngörüyor falan. ben gitmeden önce de ortam kötüydü. özel hayat ve dış görünüş iş kapasitesinden daha önemliydi ve onların istediği gibi yalaka birisi olmadığımdan yıpratılmaya çalışılıyordum. neyse ben eğitimimi başarıyla tamamlayıp geri döndüm fakat daha ilk günden yönetici bana asılsız suçlamalarda bulundu, kurumu avrupa komisyonu nezdinde (beni kurumun yurtdışı temsilciliğinde zorla çalıştırıyorlar verilen bursu kötüye kullanıyorlar diye) suçladığımı (yok öyle bişi), hatta bir süre önce istifa eden eski yönetici ile ilişkim olduğunu, geçirdiğim bir sağlık sorunu nedeniyle benim kürtaj olmuş olabileceğimi düşündüklerini (iffetime yönelik asılsız suçlama), beni atmak istediğini ama yönetim kuruluna intikal etmesi halinde benim hiçbiryerde iş bulamayacağımı, ayağımı denk almamı belirtti ve bir sene ailemi görmediğim halde bana izin vermedi. beni eskiden atıl duran bir odaya koydular yeni gelen çömezler ise benim eski odamda oturuyor sonradan gelen benimle aynı zamanda yurtdışına burslu olarak giden arkadaşı ise tutuyorlar çünkü o tam onların istediği türden birisi o döndü şimdi ve ona benim eski yerimi verdiler. koridora çıkmaya korkuyorum çünkü yönetici ve yandaşları (yalakaları) beni sindirmek için fırsat kolluyorlar sinirimi bozucu şeyler söyleyip beni yıpratmaya çalışıyorlar. istedikleri bana tazminat vermek zorunda kalmadan, ve benden yüklenme senedinde belirtilen tazminatı da alarak beni işten çıkartmak, kaçırtmak.
bir ayrımcılığın olduğunun herkes farkında sanırım.
şimdi ben, iş kanunu madde 16/3teki koşulların oluştuğunu ispatlarsam, kıdem tazminatı alarak ayrılabilirim. bu halde, (geçerliliği de ayrı bir tartışma konusu olan) yüklenme sözleşmesinde belirtilen tazminatı ödemek zorunda kalır mıyım? onlar beni ayrılmaya zorluyorlar bana kalsa ben 20 ay çalışırdım diyebilirim mesela di mi?
peki ben yöneticinin bana yaptığı hakaret ve ithamları nasıl ispat edebilirim? oda kapalıydı biz konuşurken (gerçi bu dedikoduları başkalarına da söylemiş, onlar biz de duyduk diyebilirler belki tanık olarak)
buradaki ortamın yıpratıcılığını nasıl ispat ederim
ayrıca ben bunu mahkemeye taşımak istemiyorum.anlaşmayı tercih ederim ama onların da yanına kalsın istemiyorum
ben de bir hukukçuyum ama alanım farklı ve Türk özel hukukuna yabancı kaldım ve uygulamayı tam bilmiyorum. bana yardım ederseniz sevinirim.
not:konunun aciliyeti vardır.
teşekkür ederim.

25-08-2000 10:13:01