Mesajı Okuyun
Old 16-02-2009, 20:55   #134
Adli Tip

 
Varsayılan Uzun Özet

Saim Abi;

Ben bugünkü kararı eklediğimde tamamını okuyamamıştım. Fakat kararda sizin baştan beri bahsettiğiniz TEMSİLden ve YETKİden bahsedildiği için, müdahalenin meni davasından bahsedildiği için, karşı oyu kapsamlı olduğu için, tartışmaya renk katar diye eklemiştim.

Zira kararın tartışmamıza bire bir uygun olduğunu sanmıyorum. Karar, malikin değişmesiyle ilgili.

Karar gerçekten de sizin düşüncenizi destekleyen bir karar. Lakin bizin düşüncemizin de aksini söylemiyor.

Yüzlerce mesaja yeniden göz attım. Zamanla konu çok dağılmış ve neyin tartışıldığı kaynamış çok defa.

Ancak aşağıdaki mesajları biraz hatırlayalım:


Alıntı:
Yazan Saim Abi 1 nolu mesaj
Sayın Av-Ufuk,

Peki, Kiralayan kendi oğlu için mi ihtiyaç nedeniyle Tahliye davası açacaktır yoksa Malik'in oğlu için mi? özetle: Kim, kimin adına açacaktır?

Ya da şöyle soralım;

Hem Malik'in oğlunun hem de kialayanın oğlunun ihtiyacı varsa ve bu iki şahıs ayrı ayrı kendi oğulları için Tahliye davası açarlarsa, durum nasıl çözülür?


Bu soru bu zamana kadar cevaplanmamış

Sonra...

Alıntı:
Yazan Saim Abi 13 nolu mesaj
Aslında gayet açık. Kısır döngü yok. Şöyle düşünelim:

Malik mutlak hak sahibidir. Aslolan, malik'in taşınmazını kendisinin kiraya vermesidir. Ancak çeşitli nedenlerle malik, kira akdine taraf olmayabilir. Böyle bir durumda; yani, kiralayının malik dışında bir başka kimse olduğu durumlarda, kiralayanın "temsil" kuralları temelinde hareket ettiğini farz etmek zorunludur. Aksi takdirde, yetkisiz kişinin malikin de rızası olmaksızın malike ait bir taşınmaz için 3.kişi ile herhangi bir şekilde kira akdi yapması "yetkisiz temsil" nedeniyle geçerli sayılamaz. (BK.38)

Alıntı:
Yazan Saim Abi 16 Nolu mesaj
Kiralayan malik değilse ve bu haliyle tahliye davası açıp, işyerini tahliye ettirmişse, böyle bir durmda;

Bir önceki malik-kiralayan temel ilişkisindeki temsil esasları malik tarafından "kaldırılmadıkça", (BK.34) kiralayanın temsil yetkisi devam eder.

Kiralayan baba; oğlu ile yazılı veya şifahi bir kira akdi yapmış (ve oğul kira ödemekte ise,) kira akdi geçerlidir. Oğlu ile şifahi ya da yazılı bir akit yapıldığı halde, oğul kira da ödememekte ise, malik, kiranın kendisine ödenmesini bir ödeme mahalli göstererek ihtar edip, öedenmezse temerrüt nedeniyle taşınmazdan tahliyesini isteyebilir...

Oğul ile hiç bir kira ilişkisi yoksa (yazılı veya sözlü) oğul zorunlu olarak fuzuli şagildir, diye düşünürüm.

Alıntı:
Yazan Saim Abi 31 No'lu mesaj
Öncelikle Borçlar Kanununun bazı temel hükümlerini zikretmem gerekiyor. Bildiğiniz gibi bir kimse bir başkasının malını kiraya verebilmek için mutlaka temsil yetkisine haiz olması veyahut temsil yetkisi bulunmamış olsa da sonradan mal sahibinin işleme icazet vermesi (rıza göstermesi) gerekir ki akit geçerli olsun! Aksi takdirde yoldan geçen birisi bir şekilde bir kiracı bularak ve hatta kira kontratı yapıp, sizin veyahut bizim taşınmazımızı da kiraya verebilirdi. (BK.38)
……

Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir:

Aslolan maliktir. Malik olmayan kiralayan, malikin temsilcisidir. Bunun aksini hukuki temelde iddia etmek mümkün değildir. 6570 sayılı yasada zikredilen kiralayan, malik olan veyahut malik adına ve hesabına ya da kendi adına malik hesabına hareket eden kiralayandır! ! Yoksa maliklerin malını mülkünü hiç bir temsil ilişkisi de olmadan, kafasına göre kiraya veren sarıçizmeli -ve hatta muhtemelen iri kıyım- Mehmet Ağa değildir!

Ben böyle düşünüyorum.

Alıntı:
Yazan Saim Abi 34 No'lu Mesaj
Yetkisiz temsil halinde kira akdinin geçersiz olması temsil hükümlerinin zorunlu bir sonucudur ve gerekli özeni göstermeyen kiracı bakımından bunun sonuçlarına katlanmak da normal olmalıdır. Esasen bilindiği üzere temsil yetkisinin yazılı olması da gerekmez. Halin icabı bu gibi hallerde kiracıyı korumak için yeterlidir. Halin icabı kiracıyı haklı göstermeyecek durumda ise zaten kiracı bunun sonucuna katlanmak zorundadır.

Diğer yandan yine bana göre; eğer malik olmayan kiralayanın kendi oğlunun ihtyacı için tahliye davası açıp, kiralananı da mecburen oğluna tahsis ederse bu durumda başlangıçta var olmayan bir yetkiye, salt kiralayan sıfatı nedeniyle sahip olmuş olacaktır. Malik, temsil yetkisi verirken bu yetki ile, kira akdi yapılarak kiracıya tahsis edimesini ve buradan bir kira geliri elde etmeyi amaçlamaktadır. Temsil yetkisi, bu yetkinin sınırları içinde geçerlidir. Malik, başlangıçta bu yetkinin sınırlarının kanunun bir lafzi nedeniyle -kendiliğinden- genişletilmesini arzu etmemektedir ve belki de genişleyeceğini bilse bu yetkiyi kiralayana asla vermeyecektir. Malik olmayan kiralayanın -salt Kiralayan sıfatı nedeniyle-,malikin haklarına onun rızası hilafına sahip olmaması icap eder, düşüncesindeyim.

Alıntı:
Yazan Saim Abi 36 No'lu Mesaj
Siz, kiralayanın kiraya veren olacağını ve bu itibarla kira akdinin ancak tarafları arasında hüküm ve sonuç doğurabileceğini, -bir başkasının taşınmazı bakımından- kiralayan olmak için temsil ilişkisine de (bazan) gerek olmadığını belirtiyorsunuz. Bu yaklaşım hatalı sayılamaz ancak kanaatimce eksik sayılabilir. Çünkü, öncelikle bu iddiada kiralayanın mecura nasıl zilyet olduğunu ve hangi yetki ile kira akdi imzaladığını izah etmemektesiniz. Bu düşünce kabul gördüğü takdirde herhangi bir kimse, herhangi bir taşınmazı bir yetkiye de gerek kalmaksızın bir başkasına kiralayabilir. yeter ki taşınmazın anahtarını elde etmiş olsun ve kiracıya teslim etmiş olsun! Misal: Boyamak için anahtarı teslim ettiğiniz boyacının, kiralayan olması gibi...

Bu durumda malikin mülkiyet hakkı, hiç bir hukuki temele dayanmaksızın "kira akdinde -hangi yetki?- kiralayan sıfatı ile" taraf olan kişi tarafından sınırlandırılmış olur ki bunun Anayasal mülkiyet hakkına tecavüz olacağı açıktır, düşüncesindeyim.

Alıntı:
Yazan Saim Abi 47 No'lu Mesaj
Not: Kiralayan her zaman malik olmak zorunda değildir ancak kiralayan gökten zembille inip kiralayan olmamıştır. Sahipli mallar bakımından kiralayan olabilmek için Malik ile hukuki bir ilişkiye ihtiyaç vardır!

Alıntı:
Yazan Saim Abi 52 No'lu Mesaj
Ben tekrar yazmak zorundayım ki, bir malın sahibi varsa yetkisi olmayan bir başkası onu kiraya veremez!



Ta ki 52. mesaja kadar
siz kira sözleşmesinin GEÇERSİZ olacağını belirtmişsiniz.

************


Alıntı:
Yazan Saim Abi 62 No'lu Mesaj
Elbette ki iki kişi arasında imzalanan sözleşmeler emredici hukuk kaidelerine (BK.20) aykırı olmadıkça taraflarını bağlar ve taraflar, taraf ehliyetine haiz ise, sözleşme mutlak suretle geçerli olur.

Sözleşmenin geçerli olarak kurulması, diğer tarafa bildiğin gibi şahsi talep hakkı bahşeder.

hal böyle olmasına rağmen, geçerli bir sözleşme ile bir edim yükümlenen kişi, sözleşme konusunun kendisine ait olmaması nedeniyle edimini ifa edemeyedebilir ve bu durumda sözleşme dairesinde diğer akide karşı sorumlu olabilir...

Bunlar farklı şeylerdir.

Bakınız BK.38. madde yetkisiz temsili düzenler ve temsil olunanı akdin bağlamayacağını ortaya kor. Mal benimse ve ben malı sözleşme beni bağlamadığı için teslim etmiyorsam siz yetkisiz temsil ile benim malımı sözleşme konusu yapıp, başkasına teslim edemezsiniz ki ben bunu ifade etmek istiyorum.

62. Nolu mesajda, yetkisiz malikin yaptığı kira sözleşmesinin geçerli olduğunu fakat bu kira akdinin maliki bağlmayacağını belirtmişsiniz.
Son sunduğumuz Yargıtay kararı bu savınızı destekliyor. Bence de, bu sözleşme malik tarafından rıza gösterilmedikçe maliki bağlamaz.


Alıntı:
Yazan Saim Abi 81 No'lu Mesaj
Konu, ek sorularla yahut ilgisiz konulara girilerek epeyce dağıtıldı.

Esas itibariyle tartışılması gereken husus;

Malik olmayan kiralayan'ın kendisi, eşi veya çocuğunun mesken yahut işyeri ihtiyacı nedeniyle kiracı aleyhinde Tahliye Davası açması halinde, Malik'in de aynı zamanda kendisi, eşi veya çocuğunun benzer ihtiyacı için talepte bulunması durumunda, sorun nasıl çözülecektir?

Malik olmayan kiralayan'ın, Malik'e karşı hukuki durumu nedir?

Sanırım bu sorunuz da halen cevaplanmamış.


Alıntı:
Yazan Saim Abi ... mesaj
Kiralayan, kira akdinin konusu olan kiralanaın kullanımını kiracıya kira müddeti boyunca sağlama yükümlülüğünü, "Malik izin vermeyeceği için" (Müdahalenin men'i ve isthkak davaları nedeniyle) yerine getiremeyecektir

Bu son mesajınız bence sizin baştan beri üzerinde durduğunuz ihtimal. Oysa bizim söylediğimiz diğer ihtimal. Yani kararlara da konu olduğu üzere, ya kiralayan kira müddeti boyunca kiralananın kullanımını kiracayıca sağlarsa? Burada kiralayan borcunu yerine getirdiği için, kiracıdan yasadan kaynaklanan tüm haklarını talep edebilir.



Netice itibariyle,

Bence de kira akdinin kiralayan ve kiracıyı bağlayıcığı hususunda uzlaşma sağlanmış durumda.

Diğer hususlara da, (müdahalenin meni, fuzuli şagil, ihtiyaç nedeniyle tahliye, malikin oğluyla, kiralayanın oğlunun ihtiyaçları vs...) tartışılır mı bu saatten sonra bilmem.

Saygılarımla,


Not:
Bu foruma uzmanlık alanım olmayan bir konuyla ilgili olduğu için ve çok sevdiğim saydığım Abilerimin hemfikir olamadıkları bir konu olduğu için baştan beri girmekte tereddüt etmiştim. Ama sadece tereddüt ettiğimle kaldım Güzel bir fikir cimnastiği oldu bence. Engin'in mesajına atfen yazıyorum: umarım bu forum bir kırgınlığa sebep olmamıştır. Benim kırdığım üzdüğüm birisi olduysa peşinen özür dilerim.
ÖNERİ: Bence bu hususu yüzyüze değerlendirelim ilk fırsatta. Rakıyla, muhabbetle.

THS 1. Malik Olmayan Kiralayan Buluşması.
Bu konuya mesaj yazmaları ve İstanbul'da olmaları hasabiyle,
Saim Abi, Cengiz Abi, Admin, Suat Abi, Engin ve Ben.