Mesajı Okuyun
Old 24-03-2007, 15:17   #2
kowalevski

 
Varsayılan

Sayın Kurdoğlu, bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışıyım.Konut dokunulmazlığı suçunun oluşması için ya fail rıza dışı konuta girecek ya da rıza ile girdiği konutta rıza halefine çıkmamak için direnecek.Sizin olayınızda rıza ile girdiği söylenebilir.Kapı açık bırakılmış ve kişi, failin geleceğini bilerek açık bırakıyor.Burada ancak rıza olmamasına rağmen konuttan çıkmamak iddia edilebilir.Ancak burada da henüz rızanın bitmediğini söylemek mümkün.Karşı taraf, "çık dışarı, istemiyorum seni, evi terket" vb.beyanda bulunmamış. Rızanın devam ettiği söylenebilir.
Ulaşabildiğim bir kararda; adam, evli kadınla ilişkiye girmek için eve gidiyor.Evli kadın ve kocası da adamı yakalatmak için, bilerek eve kabul ediyorlar.Yerel mah., konut dok.ihlal suçu oluşmamıştır diyerek beraat veriyor.Yargıtay, kocanın rızası olmadığı gerekçesiyle sadece kadının rızası yeterli değil diyerek kararı bozuyor.(4.CD, 08.04.1996, 1391E, 3170K)
Başka bir kararda Ceza Genel Kurulu, rıza ile eve girip rıza ortadan kalkmadan evden ayrılan kişinin eylemi, konut dok. ihlal suçunu oluşturmaz yönünde karar vermiştir.Bu karar, sizin olaya daha uygun.(C.G.K., 14.5.1996, 4/91E, 94K)
Umarım yardımcı olabilmişimdir.Saygılar.