Mesajı Okuyun
Old 24-12-2007, 12:36   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/1554
K. 2007/3471
T. 12.3.2007


ZİYNET EŞYALARININ KADIN ÜZERİNDE BULUNMASI ( Davalının Davacıyı Döverek Müşterek Konuttan Kovduğu Sabit Olup Davacıya Ait Ziynet Eşyalarının Davacı Tarafından Birlikte Götürüldüğünün Kabulüne Olanak Bulunmadığı )

ALACAK DAVASI ( Davalının Davacıyı Döverek Müşterek Konuttan Kovduğu Sabit Olup Davacıya Ait Ziynet Eşyalarının Davacı Tarafından Birlikte Götürüldüğünün Kabulüne Olanak Bulunmadığı )

4721/m. 220

ÖZET : Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla sabit olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davacının ziynet eşyalarına ilişkin iddiasının boşanma ve ceza davasındaki delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken ziynet eşyalarıyla ilgili olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

DAVA : Taraflar arasındaki eşya bedelinden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile 13.6.2000 tarihinde evlendiğini, davalının kendisini döverek konuttan kovması sonrasında davalı aleyhine boşanma davası açtığını, çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynetlerin ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, ziynetleri davacının götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı olan eşyaların kendisinde olduğunu ve davacı tarafça alınmasını istediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, ziynet eşyalarının davacının elinden zorla alındığının ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynetlere yönelik talebin reddine, çeyiz senedindeki eşyaların aynen davacıya iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından belirlenen değerleri toplamı 9.070 YTL.nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı eldeki davada, ziynet eşyalarının elinden zorla alınarak dövülmek suretiyle müşterek konuttan kovulduğunu ortak ceza davası ile tanık beyanlarına dayanmıştır. Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları davalının davacıyı döverek evden kovduğunu, davacının ablasının evine bırakılması sırasında üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını belirttikleri gibi, boşanma davasında da davalı ve ailesinin davacıya hakaret ederek ablasının evine bıraktıkları, davacının davalı tarafından dövüldüğü kabul edilmek suretiyle tarafların boşanmasına karar verildiği anlaşıldığı ceza davasında da davalının davacıyı dövdüklerinden bahisle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla sabit olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davacının ziynet eşyalarına ilişkin iddiasının boşanma ve ceza davasındaki delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken ziynet eşyalarıyla ilgili olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 91.75 YTL.nın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 12.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim