Mesajı Okuyun
Old 16-11-2004, 22:04   #74
Merhaba

 
Varsayılan

SABAH GAZETESİ HABERİ...21-10-2004

Pazarımı geri ver ayaklanması

Kadıköy'de Pazar günleri kurulan 'Nostalji Pazarı'nın kaldırılmasına oturma eylemi yaparak tepki gösteren esnaf imza kampanyası başlattı.

Kadıköy'de Pazar günleri kurulan ve çoğunluk ikinci el eşyaların satıldığı 'Nostalji Pazarı' artık tarih oldu ama esnaf ve çevre halkı pazarlarından vazgeçmemeye kararlı... Kadıköy Belediyesi tarafından çevre ve görüntü kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle kaldırılması kararlaştırılan pazarı geri isteyen esnaf imza kampanyası başlattı. Önceki geceden itibaren pazarın kurulduğu yerde oturma eylemi yapan pazarcılar, topladıkları imzaları belediye yetkililerine iletecekler. Pazarcılar, belediyeden yeni bir yer talep etmeyi de planlıyorlar. Yıl sonuna kadar olan işgaliye bedelleri ile vergilerini Kadıköy Belediyesi'ne ödediklerini kaydeden pazarcılar, karar geri alınana kadar eylemyapacaklarını söylediler. Pazarın kaldırılmasıyla ilgili belediyenin net bir açıklama yapmaktan kaçındığını ileri süren esnaf Veysi Yiğit, "Belediyeciler, kapatmayla ilgili her gün farklı bir sebep sunuyor. Bir gün buranın otopark yapılacağı söyleniyor, ertesi gün pazar yerinin görüntü kirliliğine neden olduğu söyleniyor. Başka biri gelip buraya tüp geçit yapılacağını söylüyor. Pazar yerinde korsan cd satışının yapıldığı bu nedenle de böyle bir karar alındığı da söylentiler arasında'' şeklinde konuştu. Tek geçim kaynağının 'Nostalji Pazarı' olduğunu dile getiren Selami Buğday, "Bütün mallarımız depolarda bekliyor. Okulların yeniaçıldığı bir dönemde belediyenin böyle bir şey yapmasına anlam veremiyoruz. Hepimiz borç içine girdik. Yıllardır tüm vergimizi ödüyoruz. Bizden istedikleri bütün kurallara uyuyoruz. Bugüne kadar hiçbir müşterimizden şikayet almadık'' dedi. Esnafın bir başka şikayeti ise uygulamanın pazarlar arasında farklılık göstermesi. Kapatma kararını yalnız 'Nostalji Pazarı' için alan belediye, aynı bölgede Salı ve Cuma günleri kurulan pazarlara herhangi bir işlem yapmadı. Pazar esnafının avukatlığını yapan Orhan Aslan bu durumu idari karar alınmadan yapılan yanlış bir uygulama olarak nitelendirdi.

Murat KEKLİKÇİ/ MERKEZ







pazarımı kapattılar…..yoksunum…..

her şey çalınıyor yaşamımızdan
bir pazarım vardı o da yok oldu
iple çekerdim oysa pazar günlerini
yazın sıcağı kışın yağmuru karı
hiç umurumda olmaz koşardım
bir haftanın biriken gerginliğini atamadığım
orda serseri gezinip bedavaya satardım

neler yoktu ki neler
bazı tezgah satıcısı yetmiş beşlik nineler
üç beş parça ucuz eşya başında
gözlerinde gelenlere gülümseyen bir bakış
ve nazik seslenişlerle umut belki bir satış

onlar soylu yaşam savaşındaydılar
varlıklı büyük beyler yerlerini sattılar

bir yaz sıcağında çıplak göbek bir romen
çığırırken karısıyla tezgah başında her şey bir milyon
ve meraklı bir çok göz üşüşmüş eller karıştırırken
tezgah üstündeki eski tozlu malları
üç yaşında çırılçıplak bir çocuk tezgah altında
çikolata rengiyle uyumakta mışıl mışıl sanki yatakta

onlar dürüst yaşam savaşındaydılar
varlıklı büyük beyler yerlerini sattılar

**********
ucuz ve önemsiz gibi görünse de aldığım şeyler
sevinç ve sevgiyle paylaştığımdı
bazen nostaljiden bir müzik bazen eski bir kitap
bazen ege havaları bazen taştan bir plak

orda gördüm hep varlıkla yokluğun piyonlar gibi
kıyasıya savaşını sinsi şahın zaman tahtında
eskimiş albümlerin tezgahlarda yırtık sayfalarında
gülümseyen çocuklardı ya da kadınlar süslenmiş
ve poz vermiş boylu poslu yakışıklı adamlar şimdi sararmış
nice yaşamlardan nice anılar bir ekmek parasına
siyah beyaz fotoğraflarda şimdi pazarda

hangi kız çocuğunun bayram hediyesiydi
sevinçle kucaklanan bir anne duygusuyla
kenarından yırtılmış şu bezden bebek
şimdi hangi çocuğa yoksun bir oyuncak olacak

ne kadar hüzün yaşamış olsam da hiç kaçmadım oradan
o resimleri ıslatmış olsam da bazen birkaç damlayla
ama yokluğun zaferini bir ekmek parasına ya da bedava
hiçbir zaman satın almadım

her şey çalınıyor yaşamımızdan sevinçlerimiz
haydut yıllar çalıp götürüyor hazinemizi seyrediyoruz
götürüyor ve çöplüğüne atıyor bizse savaşta
ve yokluk kazandığında sinsi şahın zaman tahtında
belki yine satılacak bir çingene tezgahında pazarda
ya da sonsuza dek yol olacak sonra hiç

sevincimi çaldılar yoksunum
susturdular içimdeki cıvıldayan kuşumu
varlıkla yokluğun savaşında ben yoktum oysa
neden tutup yokluğun zindanına attılar

her şeyimi yok edin resimlerimi
yokluğun zaferine ganimet olmasın
şiirse yazdıklarım hepsini yakın
yüreğimden geriye hiçbir şey kalmasın

yıllar mıdır haydut çalıp götüren hazinemizi
içimizde yarattığı piyonları savaştıran sinsi şah mıdır haydut

merhaba