Yıllar önce Ankara Hukuk Fakültesi'nde Roma Hukuku sınav sorularından biri şuna benzer bir şeydi: "Yukarıdaki olayı Roma Borçlar Hukuku ve günümüz Borçlar Hukuku bağlamında değerlendiriniz." 1. sınıfa giden ve Borçlar Hukuku görmemiş bir öğrenci için bu soruyu cevaplamak imkansıza yakın aslında, işte bu nedenle Hukuk Fakültesi öğrencilerinin okurken pek de sevimli bulmadığı bu ders aslında hukukçu olma mantığının kazanılması anlamında ve dünya durdukça hukukun ve hukukçunun var olacağının ispatı olması bakımından ne kadar da önemlidir. 1. sınıfın ardından aldığımız tüm derslere kaynaklık ediyor oluşu, temel oluşturuyor oluşu ise zaten su götürmez bir gerçek. 1. sınıftaki o soruyu cevaplandıramadım belki ama Borçlar Hukuku'nu öğrendikçe aradaki karşılaştırmayı yapabildim. Belki de dersi veren öğretim üyesinin hedeflediği buydu.
İşte sevgili arkadaşlar önemli olan bu: Aksi takdirde hukuk fakülteleri açık öğretim fakülteleri gibi olmaya başlar, hukukçu olmayan biri de kitapları okuyup ezberler, sınavlara girer, okulunu bitirir, hakim olur avukat olur, neler neler olur paralar da kazanır, itibar da kazanır ama acaba hukukçu olabilir mi? Hakkını verebilir mi adının önünde duran sıfatın?
Yeni yeni hukuk fakülteleri açıladursun, öğrencileri ise artık Roma Hukuku gerekli mi değil mi diye tartışma seviyesine gelmiş...