Mesajı Okuyun
Old 14-10-2010, 11:56   #6
denipre

 
Varsayılan

Sanırım aşağıdaki karar net bir şekilde durumu açıklıyor:
Yargıtay 16.Hukuk Dairesi
Esas : 2001 / 2798
Karar: 2001 / 3222
Tarih: 04.06.2001

Taahhüdü ihlal suçundan sanıklar İlyaz Çetin ve Tekin Demir'in İİK.nun 340. maddesi gereğince 1'er ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanıklar tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Borçlu sanık İlyaz Çetin'e ödeme emrinin 6.4.2000 tarihinde tebliğ edildiği ve hakkındaki icra takibi kesinleşmeden 14.4.2000 tarihli icra tutanağında icra kefili borçlu sanık Tekin Demir ile birlikte ödeme taahhüdünde bulundukları, icra kefili Tekin Demir'e icra emrinin de taahhüdün yapıldığı 14.4.2000 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın taahhütten önce mi yoksa sonra mı yapıldığı belirlenemediğinden ve İİK.nun 20. maddesi uyarınca müddetlerden sanıklar tarafından açıkça feragat edilmediğinden, sanığın üzerine atılı suçun oluşmayacağı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün istem gibi BOZULMASINA 4.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

Feragat halinde geçerli sayılıyor.İcra emri tebligatının taahhütten önce yapıldığını ispat açısından kefilden el yazısı ile tebligata saatte alırsak sizce sorun çözülür mü ?Bu durumda Sorun kefalet harcının taahhüde yansıtılıp yansıtlmayacağı .Kanaatim kefalet harcının da belirtilmesi gerektiği yönünde .Görüşlerinizi bekliyorum.Saygılar