Mesajı Okuyun
Old 27-09-2017, 16:04   #54
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
bu bağlamda kişi haklarını ilgilendiriyor ve bakanlar kurulu kararıyla değil kanunla yapılmalı idi.


İDDK kararı:

Dava; 08/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 günlü, 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin 09/05/2017 günlü, E:2016/15451 sayılı kararıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen koşulların bulunmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı, anılan karara itiraz etmekte ve yürütmesinin durdurulmasını istemektedir.
08/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu 2016/9154 sayılı "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın 1. maddesinde; "Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla; bütün yurtta 27 Mart 2016 Pazar günü saat 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının, her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırılmıştır." düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan kararın dayanağı olan 697 sayılı Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanunun 2. maddesinde; "Griniç'e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas alınır. Ayrıca başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir." kuralına yer verilmiştir.
697 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca, ülkemizde esas olarak uygulanması gereken saatin, anılan Yasa'nın 2. maddesinde düzenlenen kış saati olduğu, bunun istisnasını ise, maddenin devamında yer alan "başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek" ve "bir saati aşmamak şartıyla" yaz saati uygulanması konusunda Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkinin oluşturduğu açıktır.
Görüldüğü üzere, 697 sayılı Kanunla Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkinin sınırlı bir yetki olduğu, bu yetkinin "başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek" ve "bir saati aşmamak şartıyla" kullanılacağı, anılan Yasa'nın söz konusu yetkinin süreklilik arzedecek şekilde kullanılması konusunda Bakanlar Kurulu'na bir yetki vermediği tartışmasızdır.
Dava konusu edilen, Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi incelendiğinde, 697 sayılı Kanunun 2. maddesi ile Bakanlar Kurulu'na başlangıç ve bitiş tarihlerini belirlemek suretiyle yaz saati uygulanması konusunda verilen yetkinin sürekli hale getirilerek Kanunun verdiği yetki kullanımının aşıldığı, başka bir ifadeyle yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirildiği ve bu haliyle anılan Kararın 697 sayılı Kanunun ilgili maddesini değiştirir nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır.
Nitekim, davaya konu Bakanlar Kurulu Kararının dayanağı olan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca Başbakanlığa gönderilen 06/09/2016 günlü, 24005 sayılı "Yaz Saati Uygulaması" konulu "Kararname Taslağı"nda, "27 Mart 2016 tarihinde 03:00'den itibaren saatler bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının yıl boyu sürdürülerek; yaz saati uygulamasının kalıcı kılınması" denilmek suretiyle yaz saati uygulamasının kalıcı olmasının amaçlandığı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı itirazının kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesi'nin 09/05/2017 günlü, E:2016/15451 sayılı kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına 14/09/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.