Mesajı Okuyun
Old 16-11-2006, 13:37   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşımın cevabına katılmıyorum.
Şöyleki; 5393 sayılı kanunun 15./son maddesi Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." demektedir.
Yani artık Belediyenin kamu hizmetine tahsis edilen malları hakkında sadece kamu hizmetine tahsis yeterli sayılmayacak,bu malların fiilen kullanıp kullanılmadığının incelemesi de yapılmak zorunda kalınacaktır.
Sorunun diğer bölümü ise;Mahkeme,şikayetin haklılığı konusunda dosyada yeterli emare görür ise haczi tedbiren durdurabilir.Çünkü zaten eğer haksız bir haciz var ise aynı icra dosyasından paranın geri iadesi zaten mümkündür.Ancak Takibin Durdurulması ise tamamen farklı bir konu olup,takibin geçici dahi olsa durdurulmasına karar verilemez.Bu hususta İİK 32-33-33/a maddelerindeki şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/20614
K. 2005/24376
T. 8.12.2005
• HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİ ( Kabul Edilebilmesi için Mahcuzların Kamu Hizmetinde Fiilen Kullanılması Gerekli Olup Kamuya Tahsis Kararı Alınmasının Sonuca Etkili Olmaması-Bu Tür Şikayetlerin Süreye Tabi Olmaması )
• İLLER BANKASI PARASI ( Buradan Gelen Belediye Payının Haczedilememesi-Bu Payın Vergi ve Resim Hükmünde Olması )
• BELEDİYE GELİRLERİ ( Belediye Tarafından Tahsil Edilen Vergi Resim ve Harç Gelirlerinin Haczedilememesi )
5393/m.15
5237/m.1
ÖZET : Haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınması sonuca etkili değildir. Ayrıca, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin de haczedilemeyeceği aynı maddede yazılıdır. 277 ve 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre ( kanunlarla belediyeye verilen payların ) vergi ve resim hükmünde olduğu açıklandığına göre, İller Bankasından belediyeye ayrılan payın haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu konudaki şikayet süreye tabi değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 18.07.2005 haciz tarihi esas alınıp olaya uygulanması gereken 5272 Sayılı Belediye Kanunu Anayasa Mahkemesi tarafından 18.01.2005 tarih ve 2004/118 E. 2005/8 K. sayılı kararla iptal edilmiş ve iptal kararı 13.04.2005 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesince 6 aylık süre sonunda iptal kararının yürürlüğe gireceği hükme bağlanmış, hacizle ilgili aynı hükümleri taşıyan 5393 Sayılı Yasa ise 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda haciz tarihi itibariyle olayda anılan yasanın 15/son maddesinin uygulanması zorunludur. Bu maddeye göre haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınması sonuca etkili değildir. Ayrıca, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin de haczedilemeyeceği aynı maddede yazılıdır. 277 ve 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre ( kanunlarla belediyeye verilen payların ) vergi ve resim hükmünde olduğu açıklandığına göre, İller Bankasından belediyeye ayrılan payın haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu konudaki şikayet süreye tabi değildir.

Mahkemece kararın gerekçesinde yer verilen Dairemizin 17.02.2005 tarih ve 2004/26337 E. - 2005/3043 sayılı kararında da İller Bankasından gelen belediye payının haczedilemeyeceği açıkça vurgulanmıştır. Ayrıca, anılan kararla ilgili dosyadaki haciz bir başka bankadaki hesaba ilişkin bulunduğundan bu dosya için kesin hüküm oluşturduğu kabul edilemez.

O halde, Mahkemece haciz konulan hesaptaki paranın niteliği yöntemince belirlenip, yukarıdaki kurallara göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 08.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.