Mesajı Okuyun
Old 16-03-2007, 18:44   #119
suskun_juliette

 
Varsayılan Geçmişim Geleceğim,Hiçbir şeymişim..

yine acıklı bir melodi dolanıyor ruhumda...kimsenin bilmediği umutlarım vardı.beyaz bir sandık beziyle sardım sakladım..yıllar geçti bez sarardı,umutlar küflendi..kimsenin sezemediği hüzünlerim vardı..filiz idi şimdi çınar oldu...bilirsin çınar asırlarla yarışır güzlerin yere yıkamadığı tek ağaçtır.hüzünler öyle yapıştı ciğerime..resimlerimde gülemiyorum artık...bazen eski resimlere bakıyorum...gülebiliyormuşum en içten en saf haliyle...iki dudağın hayata inat kıvrımı...gamzelerim henüz eskimemiş o zamanlar..şaşırıyorum,gülebiliyormuşum...henüz ayaklarım yere yeni yeni basmaya başlamış,o kadar yorgun değilmişim...omuzlarım sorumlulukların yüklenmesiyle çökmemiş...dimdik durabiliyormuşum,inanamıyorum...kollarımın arasına ufacık bir oyuncak verdiklerinde bile mutluluğu yaşıyormuşum..şimdi dünyaları verseler de mutluluğu hatırlayamıyorum...o zamanlar hiç yalan söylenmemiş bana,aldatılmamışım,belki bundandır diyorum.sevdiğim eski bir şarkı geliyor aklıma,-yaprak kımıldamıyor,yüreğim öyle suskun,sana bana sevgimize olanlar olmuş...-nostaljiyi seviyormuşum o zamanlar da...belki sadece bu huyum değişmemiş...eskiden insanları güldürebiliyormuşum..şimdi yapabildiğim sadece korkutmak ya da ağlatmak...elimden başka bir şey gelmiyor...bazen gülüşlerim oluyor,ama her şey anlık..o an var oluyor ve yıldızlar gökyüzünden yana yana nasıl düşüyorsa benim gözlerim de umutsuzluğa tek tek düşüyor...ellerim hâlâ ufak...demiştim sana,geceleri birden şehri terk ederdi elektrik,ürkerdi gecekondular,akşamları soğuktu,ucuz bir mum yakılırdı,o mumla ısıtırdım ellerimi,bu yüzden hep ufak kaldı ellerim...dar sokaklarda koşardım,özgür müydük o zamanlar?adımlarımız sınırlıydı belki,ama ruhumuz özgürdü inan ki...ben sana ait değildim sen bana sahip değildin,esaret yoktu sözcüklerde...sevmeyi öğretmediler ki bize...acemice seviverdik işte...şımarıktık bazen,olabildiğince umarsız olabildiğince sitemkar...her şey dünyamızdaki gibi olsun isterdik..oldu mu sence?ya da sen hâlâ dua edebiliyor musun?ben her şeyi yavaş yavaş unutuyorum biliyor musun?bir gün bana kim olduğumu sorduğunda yanıtım suskunluk olacak...güleceksin,duraksayacaksın,yine benim şakalarımdan birisi sanacaksın...sonra yavaş yavaş her şeyi anlattıkça gülüşün yüzünü birden terk edecek,anne kucağından düşmüş bir bebek gibi...ağlayacaksın...Erkekler Ağlamaz demeyeceğim sana...şuan fonda bu şarkı çalsa da...Belki de en çok erkekler ağlamalı...nasır tutan kalbini gözyaşlarıyla yıkamalısın...kanla değil yaşla temizlenir duygular...ağlamalısın...ne benim için ne de ikimiz için...sadece kendin ve kayıpların için...bu bir borçtur,ödeyeceksin...Artık şiir gibi dizmeyeceğim cümlelerimi..benim gibi muammalarla bitecek her kelime her cümle..böylesini severim bilirsin...acıyı ruhunda besliyor musun sen de?umutlarını yedikçe büyüyor mu?hain bir pusuya düşürüldük biliyor musun?uzakları seçtik biz...şimdi yollara meydan okuyoruz..korkuyor musun?susmalısın,nefret dolu sözcükler yakışmaz sana...ama hüzün,en çok bana yakışır,annemin yüzüyle ve gözleriyle yüreğiyle ağlayacağım çünkü...sen hâlâ çocuklara masal anlatıyor musun?yapmamalısın...onları kandırmamalısın..gerçeği anlayamasalar da bilmeliler...çocukları sevmediğimi düşünüyorsun...doğru...bir çocuk yedi yaşına geldiğinde dünyayı terk etmeli..kirlenmeden,kirletilmeden...bunu söylediğimde ürküyorsun...benim rengim siyahtır,kırmızıya boyadım duvarları...aynadaki akis ben değilim biliyorum...olsun...bunu da seviyorum...gizliyorum bazı şeyleri,susmak bazen çok şey anlatır deseler de inanmıyorum..ama bazen konuşsak da kâr etmiyor biliyorsun..şimdi bu sözüme gülüyorum...kırk yaşında bir kadın oluverdim yine değil mi?doğru diyorsun...olgunluk gerekiyormuş bazen,giydirilen resmiyet ve ciddiyet..susmayı gerektiriyormuş bazen...yarın bir gün cüppe giydirecekler bana...sence yakışacak mı?bana yakışır diyorlar..elimde dosyalarla adliye koridorlarında yorgun yorgun adımlar atacağım..gülüyorsun şuan..geleceği düşünmüyordum biliyorsun...yarınım yoktu ki..ama insanlar yarını düşündürmeye mecbur ettiler beni...yine de ümitlenme,beşikler hep boş kalacak..bir katilin bir hırsızın annesi olarak anılmayı istemem...hayat çocuğumu acımasız çarklarda evire çevire yormayacak...bir gün gitmek zorunda kaldığımda ağlayacak birini bırakmaycağım ardımda...dua edecek kimse de olmayacak belki...ben buna razıyım...canım sadece bir kez yanmalı,çocuğumun bir damla gözyaşıyla yüreğimin erimesini istemiyorum,bencilim biliyorum...bir yaşlı teyze görüyorum her sabah,kaldırıma oturmuş sakız satıyor..yüzü öyle masum ki,sahtekar bir dilenci olmadığını biliyorum.gülümsüyor inadına..hayranım..acındırmaları sevmiyor,gururlu bir kadın görüyorum...buna seviniyorum...kadınlar gururlu olmalıdır...evlatları aramıyormuş,kocası ölmüş...hikayesini başkalarından dinliyorum...ağlayarak anlatırsa üzüleceğim biliyorum...bugün bir mont vermişler ona,sevindim...bak yine de sevinebildiğim bir şeyler var..evlatlar terk edip gidiyormuş,bak bir sebep daha sana...kumar oynamak akıl kârı değil...bahar geliyor,artık evsizler üşümeyecek...sen de buna seviniyor musun?ama kış geliyor keşke ömrümüzde de dünyada da her daim bahar olsa...keşke'leri hiç sevmiyorum...