Sayın Dost ; Cevabınızda biraz şahsıma gönderme yaptığınızı düşünerek cevap verme gereği duydum. Gereksiz alınganlık göstermişsem şimdiden özür dilerim. Gerçi, hukukçu kimliğimin olmamasından olsa gerek yanıtımı bir cevap olarak algılamamışsınız ama...
1.Yeni yasada zaten kıdem tazminatı ile ilgili bir hüküm yok. 4857 sayılı yasa çıkarken 1475 sayılı yasa (14 ncü maddesi yani kıdem tazminatı ile ilgili madde hariç) iptal edildi.
2.Yukarıda kıdem tazminatının hangi şartlarda ve nasıl ödeneceğini hüküm altına alınmış şekliyle öz olarak anlatmaya çalıştım. Adı geçenin buna uymadığınıda... ancak, işverenle iyi ilişkiler varsa bunun aşılabilineceğini de...
3. Haklı nedenlerle fesihten kastım, mevcut durumun haklı fesih'i gerektirdiği şeklinde değil, kıdem tazminatının hangi şartlarda ödenebileceği ile ilgiliydi. Bundan kişinin durumu itibariyle haklı nedenlerle iş akdini fesih edebileceği sonucu çıkarılmamalı. Zaten cümlenin sonunda bu konuda açık hüküm olmadığını da ifade etmişim.
4. Ortada bir keyfiyet yok, zorunlu bir neden var. Kişi bunu belgeleyebiliyorsa ve işveren de bunu kabul etmiyorsa adı geçenin yazdığım şekilde iş akdini fesih etmekten başka bir çaresi var mı? tabii ki sonradan hakkını arayacaktır. ortada 7 yıllık bir emek var. ve böyle bir durumda aile birliğinin korunması ve zaruretten kaynaklı bir fesihte mahkemelerin bunu değerlendirebileceğini yazdım. Sonuç olumlu veya olumsuz çıkar onu önceden kimse bilemez. Belki mahkeme veya yargıtay yeni ve farklı bir karar verebilir. İçtihatlar niye var ki... ben sadece izleyebileceği yolu gösterdim.
Saygılarımla.
(Hukukçu değilim, işi bilen bir hukukçunun yorumunu ben de merak ediyorum.)