Mesajı Okuyun
Old 30-09-2009, 14:26   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın eser_29,

Öncelikle (T), tapuda (M) adına kayıtlı olmayan gayrimenkullere haciz koyduramaz (borçlusu sadece M ise). (T) nin haciz talebi “gayrimenkullerin tapuda (M) üzerine kaydını müteakip” tir ve tapudaki hacizler de bu şekliyle işlenmiştir. Veya (T) nin haciz talebi gayrimenkullerin haczidir, tapu kaydına haciz işlenmiştir ve bu şekildeki talebe mesnetle işlenen hacizler yasal değildir. Yasal olmayan bu hacizlerin kaldırılması istemi (a)rsa sahipleri tarafından “icra memurunun işlemini şikayet” olarak ileri sürülür. Veya (T) nin başkaca bir işlemi var. Neticeten dosyayı incelemeniz elzemdir. Dosyayı incelemeden müvekkilinize bilgi vermenizin de doğru olmadığı kanaatindeyim .

Alıntı:
Yalnız son yazdıklarınız ışığında şöyle bir soru sormak istiyorum; demişsiniz ki "(T) ile (M) arasında GMŞVS var ise ve buradaki daire ile müvekkilinize vaat edilen aynı daire ise..." diyelim ki var; var olup olmadığını bilmiyorum lakin bildiğim müvekkilim ile müteahhit arasındaki protokol noter huzurunda yapılmış değil. Dolayısıyla ne derece yaptırım gücüne sahip bu kafama takılıyor ? Siz bu ayrımı belirtmeden tarihe bakılır demişsiniz. Bu durumda mahkeme muvaza olup olmadığına nasıl kanaat getirebilir ? Mesela müvekkilim müteahhit'le beraber muvazaa yapıyor olamaz mı ? Her ileri tarihli adi belgeye mahkeme itibar eder mi bu manada ?
GMSVS “alacağın temliki” hükmündedir. (M), (A)rsa sahiplerinden sözleşmeye konu gayrimenkullerin mülkiyetinin naklini istemek hakkını rızai (akdi) temlik ile (X) e vermektedir. Borçlar Kanunu 163.maddesi uyarınca alacağın temlikinde yazılı şekil şartı vardır. Noter vasıtasıyla alacağın temliki sözleşmesi yapılması tarafların seçimidir. Bu sebeple yazılı olarak GMSVS yapılmış olması geçerlidir. Mahkemenin muvazaa incelemesine gelince: bu sorunuza, affınıza sığınarak soruyu sorma şekliniz ve mesajlarınızdan çıkardığım sonuç sebebiyle cevap vermek istemiyorum .

Saygılarımla...