Mesajı Okuyun
Old 04-03-2007, 14:36   #2
Hekimbaşı

 
Varsayılan Bu bir hak gasbı olmasın?

Sn.Seyda,

Metin elimde olmadan yanlışlık yapmak istemem. Ama subaylığa nasbetme ile ilgili olan tümce, her ne kadar çalışana ilave hak verilmiş izlenimi veriyorsa da, 'subaylık nosyonu kazandırma eğitimi' nden kastedilenin ne olduğu anlaşılamıyor. Acaba harp okullarını bitirmekten mi söz ediliyor, yoksa sivillerdeki gibi staj biçiminde yapılan sınıf okulları eğitiminden mi? Ya da, harp okullarından mezun olmayanların subay olarak atanma öncesinde gördükleri eğitimden mi? TSK nin kendine özgü bir terminolojisi var, bu tümcede o kullanılmamış. Eğer TBMM sitesinden bulursam, ne ala, düşüncemi belirtirim. Ama orada oldukça geç yer alıyor; dolayısıyla siz benden önce erişir ve bildirirseniz; çalışana ilave hak mı, hak eksiltme mi, belli gruba hak eksiltme mi; yorumlamam mümkün olabilir. Her çıkan yasanın çalışan haklarını törpülemesine alışkın olduğumdan, bunu da kötü bir haber diye yorumlamadan edemedim. O yorumu yine de belirteceğim:

1. 'subaylık nosyonu kazandırma eğitimi' ni harp okulu mezunlarına uygulayacaklarını hayal bile edemem; bu nedenle terimin kapsamı sadece harp okulu mezunu olmayan, ama subay olarak atanacaklardır (doktor, hukukçu, dişçi, öğretmen, mühendis, hemşire, ilahiyatçı vb).

2. yasa öncesinde, bütün üniversite ve harp okulu mezunları:
a) mezun oldukları tarihten itibaren subay sayılır
b) subay maaşlarını ancak teğmen olarak atanmalarından itibaren alabilir
c) arada geçen sürede rütbesiz olarak beklerken, öğrenci maaşı alır
d) atanır atanmaz, arada geçen sürenin farklarını alır
e) teğmen rütbesini ancak atamadan sonra kullanabilir
f) atama hangi tarihte olursa olsun, en yakın sonraki 30 Ağustos' tan itibaren bütün haklara sahipmişler muamelesi görürler
idi.

3. Eğer (1) deki düşüncem doğruysa, o takdirde, harp okulu dışı kaynaklı subayların, harp okulu kaynaklılara nazaran 1 - 1.5 yıllık hak kayıpları olacaktır; yani okuldan mezuniyetleri aynı olduğu halde, rütbe terfileri, yetkileri, vs, vs, o kadar geriden yürüyecektir.

Eğer böyleyse, bu çok ayıptır; çünkü askeri fakülte ve yüksek okullar adı altında, askeriye adına üniversitelerde okuyan öğrencileri barındıran bir kurum vardır. Buradaki öğrencilerin, harp okulu öğrencileri gibi devletten maaşlı olmaları nedeniyle, yazları okul kapalı olduğu dönemlerde eğitimlere katılmaları zorunludur. Devlet memurları gibi, senede ancak 1 ay izin yapabilirler. Yasalar bunu zorunlu tutmuştur. Sözü edilen yaklaşımla, TSK, ihtiyaç nedeniyle dış kaynaklardan aldığı harp okulu dışı eğitim görmüşlere istediği kadar eğitim süresi ayırmak ve onları yaşdaşları ve eşit eğitim süresi geçirenlerden geri bırakmak olanağına kavuşmaktadır. Bu bir adaletsizliktir. En azından bu eğitimin koşullarının ne olacağı, ne kadar süreceği ve içeriğinin belirtilmesi gerekmektedir. Subay olmak üzere orduya katılmak isteyenlere ilk 15 günden sonra istekle ayrılma hakkı tanınmadığı ve en az 20 yıl orduda kalmalarının zorunluluğu da gözönüne alınırsa; bu büyük bir adaletsizlik haline gelir. Sivil vatandaş, yaşdaşı ve eğitimdaşından ne kadar geriye bırakılacağını ÖNCEDEN BİLMEKSİZİN taahhüt altına alınmış olacaktır. Ülkemizdeki sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle bunu kabul edecekler olacaktır; ama NEYİ KABUL ETTİKLERİNİ BİLME HAKLARI olması gerekir.

Diğer konularsa incir çekirdeğini doldurmaz. Çocuk yardımı ne ki?

Saygılarımla,