Mesajı Okuyun
Old 08-08-2007, 09:23   #30
Arif Aydın

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/13290
Karar: 2005/17550
Karar Tarihi: 20.09.2005

ÖZET : TTK.nun 689/3 maddesi gereğince bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise, senedin tanzim edildiği yer ödeme yeri olarak kabul edilir. Bu durumda İstanbul İcra Müdürlüğü yetkilidir. Öte yandan, İ.İ.K.nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken H.U.M.K.nun 9/3.maddesinin 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki ( onun için genel yetkili ) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde H.U.M.K.nun 9/3.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Anılan kuralların somut olayda uygulanmasında;diğer takip borçlusu B Ltd. Şti.'ne ödeme emri İstanbul'da tebliğ edilmiş olup anılan borçlu yönünden İstanbul İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleşip kesinleşmediği ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda H.U.M.K.nun 9/3.maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden sonuca gidilmesi de doğru değildir.

(6762 S. K. m. 689/3) (1086 S. K. m. 9/3) (2004 S. K. m. 50)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Takip dayanağı bonolarda tanzim yeri İstanbul'dur. Ödeme yeri gösterilmemiştir. Bonoya dayalı alacak takip edilen alacaklardan olduğundan Borçlar Kanununun 73. maddesi uygulanmaz ise de, TTK.nun 689/3 maddesi gereğince bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise, senedin tanzim edildiği yer ödeme yeri olarak kabul edilir. Bu durumda İstanbul İcra Müdürlüğü yetkilidir.

Öte yandan, İ.İ.K.nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken H.U.M.K.nun 9/3.maddesinin 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki ( onun için genel yetkili ) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde H.U.M.K.nun 9/3.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Anılan kuralların somut olayda uygulanmasında;diğer takip borçlusu B Ltd. Şti.'ne ödeme emri İstanbul'da tebliğ edilmiş olup anılan borçlu yönünden İstanbul İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleşip kesinleşmediği ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda H.U.M.K.nun 9/3.maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden sonuca gidilmesi de doğru değildir.

O halde, Mahkemece borçlunun diğer itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************