Mesajı Okuyun
Old 27-04-2011, 09:16   #5
Admin

 
Varsayılan

Kendi adıma ben de, Sayın Balku ve Sayın Aladağ gibi düşünüyorum.

Kimsenin adliye koridorunda karşılaştığımız tanıklara selam bile vermeyelim diye düşündüğünü sanmıyorum ancak hal hatır soran zararsız bir sohbetle, tanıkları etkileyecek bir sohbet arasında ciddi bir fark var.

Eğer Sn.av.pınar'ın konuşması Sn.Aladağ'ın işaret ettiği meslek kuralına aykırı nitelikte değilse, zaten ne suç duyurusundan ne sesinin kayda alınmasından endişe edeceği bir durum da yok demektir ve böyle bir durumda diğer meslektaşımızın davranışı elbette eleştiriye açıktır.

Öte yandan kendisi burada cevap hakkını kullanamadığına göre, ben de onun adına şunu sorayım (Sn.av.pınar mazur mesajından anladığım kadarıyla "şeytanın avukatlığından" hiç hazzetmiyor ama umarım beni mazur görür): Konuşma tanıkları etkileme niteliğinde bürünmeyen, "nasılsınız iyi misiniz, bu sene de bir türlü yaz gelmedi" tarzında bir sohbette, diğer meslektaşımız niçin konuşmayı kayıt altına alma ihtiyacı hissetmiştir ve bilahare de niçin suç duyurusunda bulunacağını belirtmiştir?

Bu konuda onun görüş açısını da dinlemeden, doğrudan X haklıdır, Y haksızdır demeyi ben kendi adıma mümkün görmüyorum. Bu olaydan bağımsız olarak tek söyleyebileceğim, bir avukatın tanıklarla yaptığı konuşmalarda AZAMİ özenli olması ve ayaküstü bir sohbet bile olsa onları etkilememek için dava konusu olaylara vs. hiç girmemesi gerektiği.