Mesajı Okuyun
Old 16-04-2014, 12:05   #8
ISTANAZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Beşinci Ceza Dairesi
Esas No
: 2011/05016
Karar No
: 2011/05024
Tarih
: 29.06.2011
Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık H.B.'nin bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; atılı suçlardan mahkumiyetine dair, (İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 18.06.2010 gün ve 2010/34 Esas, 2010/133 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:


KARAR
Sanık ve mağdurenin anlaşarak 16.09.2007 tarihinde Ankara'dan İzmir'e kaçıp beraat eden diğer sanık A.S.'nin evinde kaldıkları, buradan Muğla ve Marmaris'e gidip tekrardan İzmir'e döndükleri, bu süreç içerisinde birden fazla cinsel ilişkiye girdikleri, savunmalar ve tanık beyanlarına göre mağdurenin rızasıyla sanıkla beraber olduğu ve olayın meydana gelişi, ortaya çıkışı, şikayetin şekli ile mevcut deliller nazara alındığında somut olayda maddi zordan söz edilemeyeceği, sanığın ise mağduredeki akıl hastalığını bilmediğini ifade ederek, evlenme niyetinde olduğunu belirtip, buna ilişkin fotoğraf ve belge sunduğu gibi, mağdurede bir psikolojik bozukluk olduğuna ilişkin raporun da olaydan sonra 01.10.2007 tarihinde alındığı ve Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'nun 30.06.2008 günlü raporunda ise var olan akıl hastalığının hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceğinin mütalaa edildiği, bu itibarla sanığın reşit mağdurenin akıl hastası olduğunu bilerek eylemlerini gerçekleştirdiği hususunda yeterli delil bulunmadığı ve atılı suçlardan beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçelerle mahkumiyet hükmü kurulması,

Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca, (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise derhal salıverilmesinin mahalline bildirilmesi için Yargıtay C. Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 29.06.2011 tarihinde sanığın atılı suçlardan mahkumiyeti gerektiği nedeniyle Üyeler B.D. ile MK.nun karşı görüşüyle ve oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY
Mağdurenin olay esnasında fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacak derecede ruh hastalığına musap olduğu Adli Tıp Kurumunun raporu ile sabittir.

Mağdure 02.10.2007 günlü savcılık anlatımında; kendisi ile ilgili her şeyi sanığa anlattığını ve ruhsal yönden rahatsızlığını bildiğini beyan etmiş, yargılamada da bu anlatımını doğrulamıştır.

Sanık ise; 27.11.2007 günlü savcılık anlatımında, mağdurenin ruhsal tedavi gördüğünü bildiğini beyan etmiş, yargılamada verdiği 18.12.2008 ve 15.06.2010 tarihli dilekçelerinde mağdurenin bazı psikolojik sorunları olduğunu ve psikolojik tedavi gördüğünü bildiğini anlatmıştır.

Mağdurenin ruhsal rahatsızlığı ve bundan kaynaklanan fiile mukavemet edememe hali sanık tarafından bilinmektedir. Esasen mağdure ile bir yıla yakın arkadaşlık yapan sanığın bunu fark etmemiş olması da düşünülemez.

Bu nedenlerle sanığın eylemine uyan 109/1, 3f, 109/5, 102/2, 3/a, 43, 62 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kanaatine iştirak edilmemiştir.