Mesajı Okuyun
Old 11-10-2016, 16:10   #64
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Bu karar bana tuhaf geldi. Tamamını aktarmanız mümkün mü? Ya da gününü yazarsanız Kazancı'dan bakarım.

Bu karar kazancıda yok, Yargıtay'ın içtihat bankasından buldum.


Alıntı:
6. Hukuk Dairesi 2015/8728 E. , 2016/4267 K. "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı hazine vekili dava dilekçesinde, .... adına kayıtlı 33533 parsel sayılı taşınmazın 25 m2'lik kısmını 16/05/2011 tarihinde yapılan ihale ile 5 yıl süre ile televizyon ve radyo vericisi yeri olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığını, sözleşmenin 10. Maddesiyle kiracının kira süresinin bitiminde derhal sözleşmenin feshi halinde tebligat sonrasında 15 gün içinde tahliye etmek zorunda olduğu, tahliye edilmemesi halinde 2886 sayılı kanunun 75. Maddesine göre kiracının tahliyesinin sağlanacağı, kira sözleşmesinin 14. Maddesiyle de kira süresinin sona ermesi yada feshi halinde idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1'i oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu sözleşmenin Defterdarlık makamının 03/02/2012 tarih ve 66 sayılı oluru ile feshedildiğini, kesin teminatın irat kaydedildiğini, gecikilen her gün için cari yıl kira bedelinin %1'i oranında cezanın itirazsız olarak ödenmesi gereğinin davalıya 10/02/2012 tarih ve 870 sayılı yazıyla bildirildiğini, 12/03/2012 tarihinde sona eren sözleşmeye rağmen 10/04/2014 tarihinde yapılan tespitte taşınmazın tahliye edilmeyerek faaliyete devam edildiğini ve alanın boşaltılmadığının görülmesi üzerine 29/04/2014 tarih 1 nolu komisyon kararının alındığını böylece sözleşmenin bitim tarihi olan 13/03/2012 tarihi ile tespit tarihi olan 10/04/2014 tarihine kadar geçen 759 günlük sürede 16.782,19 TL tazminat oluştuğunu belirterek 11/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, kira bedelinin bazı taksitlerinin zamanında ödenemediğini, davacının tek taraflı olarak kira bedelinin ödenmediği gerekçesi ile sözleşmeyi feshedemeyeceğini, iki yazılı ihtar çekildikten sonra ödenmemesi durumunda tahliye davası açılması gerektiğini, hala geçerli ve yürürlükte olan bir sözleşmeye dayanılarak dava konusu işlemin tesis edilemeyeceğini, BK 352/2 maddesi dikkate alındığında davalı İdarenin tesis ettiği işlemin koruma görmesinin imkan dahilinde olmadığını gönderilen ihtarnameden sonra 30 günlük süre içinde tahliye davası açılmadığını, bu nedenle sözleşmenin yürürlükte olduğunu, gayri hukuki bir durumun yaratılmaya çalışıldığını, belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı ile davalı idare arasında, 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre düzenlenen 14/06/2011 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyle 33533 parsel sayılı taşınmazın 25 m2'lik kısmı televizyon ve radyo vericisi yeri olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verilmiştir. Sözleşmenin 11. maddesinde kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hallerinde 2886 sayılı Kanunun 62 maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği, sözleşmenin 14. maddesinde ise kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın İdareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin % 1'i oranında cezanın, itirazsız olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı idare 10.02.2012 keşide tarihli ihtarında; 14/06/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ita amirinin 03/02/2012 tarih ve 36 sayılı onayı ile 03/02/2012 den itibaren feshedildiğini, tebliğden itibaren 15 gün içinde taşınmazı teslim etmesini davalı kiracıdan istemiştir. Fesih nedeniyle cezai şart istenebilmesi için feshin haklı ve hukuka uygun olması zorunludur. Davacı sözleşmenin 11. ve 14. maddeleri uyarınca fesih ve cezai şartı kiracının kira borcunu ödememesine dayandırmıştır. Dosya kapsamına göre, kiralananın Borçlar Kanun'unun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir. Somut olayda 14/06/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin süresi henüz dolmamıştır. Taşınmaz 2886 sayılı yasaya göre kiraya verilmiş olup sözleşe 14/06/2016 tarihinde sona erecektir. Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla feshe dayalı olarak davalıdan cezai şart istenemez Bu durumda mahkemece cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.