Mesajı Okuyun
Old 05-05-2007, 19:41   #3
emirakif2

 
Varsayılan

Sayın Demirel.Öncelikle ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.Daha teferruatlı olarak izah edeyim.(A) nın bir balık restorantı mevcut.Bu yerin mülkü kendine ait değil. (B) ile yapılan 5 yıllık sözleşme ile kiralanmış.Birinci yılın sonlarına doğru (A) bu ticari işletmesini (C) ye noterde yapılan “işletme hakkının devri sözleşmesi” ile devrediyor. Sözleşmede yüksek bir rakam (230 000 YTL) kararlaştırılıyor ve bu paranın yarısının ödenmesine ilişkin olarak da 3 ay sonraki bir tarih kararlaştırılıyor.Bu tarihte ödenmediği takdirde de sözleşmenin münfesih olacağı hükme bağlanıyor.Devir sözleşmesinden sonraki gün ise (A); işletme hakkını devrettiği için (B) ile mevcut kira sözleşmesini bir protokol ile feshediyor ve aynı protokolde (B) bu işletmenin yerini (C) nin eşi olan (Ş) ye kiralıyor.(Ş) ile yapılan kira sözleşmesinin amacı iş yerinin işletme hakkının (C) ye devredilmesidir.
Kararlaştırılan tarihte devir ücreti ödenmiyor.Devir sözleşmesinin ilgili hükmüne göre sözleşme münfesih oluyor.Bu sonucun doğması için dava açmaya bile gerek yok.İnfisahın doğal sonucu.Sözleşmeye konulan bu hükmün önemli sonuçları olması gerekir.En önemli sonucun ise “işletme hakkının” tekrar eski sahibine dönmesi olarak değerlendirilebilir.Diğer sonuçlara değinmiyorum.Hatta bu sonucun kendiliğinden gerçekleşmesi gerekir.Davaya bile gerek olmadığı kanaatindeyim.Ancak şu anda bu yerde kiracı olarak gözüken kişi devralan (C) nin eşi olan (Ş).Devir sözleşmesine yabancı 3. kişi pozisyonunda olmasına rağmen bu işletmeyi aynı ticari unvan altında işletmekte.
Anlattığım bu vakıalar çerçevesinde işletme hakkının tekrar fiilen kullanılabilmesi için (Ş) ye karşı talep haklarını kullanabilirmiyiz.Bu durum sözleşmenin nispiliği ilkesinin istisnasını teşkil edebilir mi?