Mesajı Okuyun
Old 07-08-2009, 19:02   #20
fikirbay

 
Varsayılan

Kainatın, kimi zaman "tabiat kanunları" adını da verdiğimiz, bir "kurallar manzumesi"ne dayalı olarak oluştuğu ve işlediği idrak edilebildi.

Enerji-madde ikilisini esir almış görünen kurallar manzumesi bir mana mıdır?

Şöyle ki; Paris'teki müzede saklanan platin-iridyum alaşımı metal çubuğun uzunluğu insanoğlu tarafından 1 metre olarak kabul edilmiştir. Bu duruma platin-iridyum çubuk razı mıdır? Platin-iridyum çubuğun iradesi insanoğluna norm olmayı kabul eder mi?

Şu uzunluk 1 metre olsun demek, insanoğlu'na özgü bir iradedir. Bu bir insan normudur. Buna karşın, Platin ve İridyum'un da, kendi iradeleri dışında, tabi oldukları "evrensel" kurallar vardır. Bu kuralları, ne insanoğlu vazedebilmekte ne de platin ve iridyum seçebilmektedir.

Daha açık söylersek, artı elektrik eksi elektriği çekmektedir ve biz bunu kurallar manzumesini öğrenirken "bilim ve teknik" adı altında şöyle öğreniriz (belleriz):

(+) elektrik (-) elektiriği çeker...

Niye çeker? Aksi mümkün müdür? Mümkündür aslında? Ama kainat bu versiyon üzerine kuruludur.

Bir gece aniden (+) ile (-) birbirini çekmekten vazgeçseler ne olur? Tüm uygarlık ve insanlık yok olur.

Kainat bir konsepte göre mi kurulmuştur? Yoksa, elementler birbirleriyle ilişkiye girdikçe ve basit elementler birbirine denk düştükçe, kendiliğinden, yani a-priori olarak, bizim bir konsept zannettiğimiz durum mu hasıl olmuştur?


Çapı daha küçük olan bir çemberin içinden, çapı daha büyük olan bir çemberin geçmemesi, kendiliğinden böyle olan hesaplanmamış ve kurgulanmamış bir durum mudur? Yoksa, biri veya birileri, küçük olandan büyük olanın geçmesini istemediği için mi bu geometri böyle kurgulanmıştır?

Biz (insanoğlu) bu kendiliğindenliği (eşyanın masum geometrisini) fark ederiz ve bunu makinalar yapmakta kullanırız.

Artı elektriğin eksi elektriği çekmesi de, acaba küçük çemberden büyük çemberin geçememesi gibi "kendiliğinden öyle"lik ile açıklanabilen bir şey midir?

Görecelik öyle bunaltıcı ki... Bu bilgiler CERN deneyinin selameti için yeterli midir?

Keşke mutlak gerçeği idrak edebilecek teçhizatımız olsaydı.

Hukuka gelince, çubuk uzunluğundan kendisine norm yapan insanoğlunun bu kadar kolay ahlak normu koyamadığına tarih şahittir.

İnsan ahlakı için model olmak iddiasındaki "ilahi" normlar dahi yetmiyor. Zira, kendi normlarını kendi koymaya ve yine kendi değiştirmeye meraklı öyle bir varlık ki bu insanoğlu, norm dayanmıyor...

Kendisinin farkında olan bu varlık, kendi kendisi ile nasıl başedeceğini tam olarak bilemiyor. Ortalama 50-100 kiloluk bir et topunun içine sıkıştırılmış ve kendini ordan oraya atıyor, ama bir türlü içi içine sığmıyor. Aslında yalnız... Bir et topu neticede ve ne kökü var ne sapı. İpsiz sapsız dolanıyor yeryüzünde...

Gah çıkıyor gökyüzüne seyrediyor alemi, gah iniyor yeryüzüne ve hatta yerin altına kuruyor CERN'i...

Arıyor, arıyor ve arıyor...

Ama neyi?

Mutlak gerçeği mi?

Bulsa ne yapacak dersiniz..?