Mesajı Okuyun
Old 13-09-2011, 14:18   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan çaçaça
Sayın meslektaşlar; müvekkilim eşinin kardeşini ("A" olarak anacağım) evinde 12 sene hiçbir ücret almadan oturtuyor. A müvekkilime ileride para biriktirip ev alacağına dair söz veriyor. Son zamanlarda müvekkil, çektiği maddi zorluk sebebiyle A'ya evden çıkmasını ya da kira vermesini söylüyor. A uzun süre müvekkili oyalıyor ve sonra evi harap bir şekilde bırakarak yeni aldığı evine taşınıyor. A ile müvekkil arasında husumet doğuyor, hatta A müvekkilin ailesine küfürlü mesajlar dahi yazıyor.

Müvekkilim şimdi bu 12 senenin bedelini almak istiyor. Aklıma 2 şey geliyor. Birincisi alacak davası açıp zamanaşımı içinde kalan dönem için kira istemek ya da söz verdiği evi kendisine vermesini istemek. Ancak bunları ispatlayacak hiçbir delil yok. (kontrat, yazılı sözleşme v.s. gibi)

İkincisi ise bunun bir bağış olduğundan ve bağışı alanın bağışlayanın ailesine hakaret etmesi sebebi ile bağıştan vazgeçip bedelinin talep edilmesi. Ancak bunun bağış olup olmayacağı konusunda da tereddütüm var. Oturma hakkı bağış olarak verilebilir mi? Verilse bile bu nasıl ispatlanır?

Doğru söylemek gerekirse ben aklıma gelen bu iki yoldan da sonuç alınamayacağı düşüncesindeyim. Sizlerin aklına gelen başka bir yöntem ya da bu iki yöntemden sonuç almamızı sağlayacak bir tavsiyeniz var mı? Şimdiden teşekkürler.

Başlangıçtan itibaren kira sözleşmesinin asli unsurlarından biri olan kira parası belirlenmemişse, ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır.
Ecrimisil istemek akla gelebilir ise de, yine ev boşaltılmadan önce "orada bedelsiz oturma iradesinin geri alındığına" dair bir ihtar yapılmadı ise, ecrimisil de istenemez.
Eve verilen zarar mahkeme aracılığı ile tespit ettirilip, onarım giderleri talep edilebilir.