Mesajı Okuyun
Old 15-05-2011, 14:06   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeshilim
Gerekçe değil üstadım, bahane.

Düşünceme göre Yargıtay 9. HD. görüşünü değil, yanlışını düzeltti. Davanın başında tenkis edilecek cezai şartın tenkis oranını bilmediği gerekçesi ile kısmen red halinde karşı vekalet ücretine hükmetmeyeceksin, davanın başında tenkis edilecek ücret alacağının tenkis oranını bilmediğin halde kısmen red halinde karşı vekalet ücretine hükmedeceksin. Yasada hakkaniyet indirimi yok, sen neden işçinin sorumlu tutulamayacağı ve oranını öngöremeyeceği indirimden işçinin cebinden alın terini alıyorsun. Adam 100 metre yukarıda, canını tehlikeye atarak günde 9 saat günlüğü 60,00-TL ücretle evinin ihtiyacı için ter döksün. Senin işverenin ayrım yapmaksızın tüm çalışanlarını asgari ücretten kuruma bildirsin, ücret pusulası vermesin, girişini zamanında yapmasın, çalışmasını kuruma eksik bildirsin, faturasız mal ve hizmet alsın, muvazaalı alt işveren çalıştırsın, iş güvencesinden sıyrılma teknikleri geliştirsin, iş kazası ve meslek hastalığına tutulan işçisine veya mirasçılarına dirsek göstersin ... bla bla bla

Hani ücret işçinin kutsal alacağı idi.
Hani sebepsiz yere işçinin hakkının işverende kalmaması genel kuraldı.
Hani ilke işçi lehine yorumdu.

Bence de işveren kendisini vekil ile temsil ettiremesin tabi ..

Evet artık bahanelerle istediğimizi yapmalıyız; hukuk da bahanelerden teşekkül eder zaten

1- İşverenin vekille temsili halinde hükmedilmesi gereken vekalet ücretinde; ücretten/alacaktan tenkis değil, fazla mesai saatinden/süresinden tenkis yapılmaktadır. Bu indirim hakkaniyet indirimi değil, "hayatın olağan akışına göre" işçinin iddia ettiği süre ile fazla mesai yapmış olamayacağını kabulle yapılan bir indirimdir. Yani mahkeme işçiye demektedir ki; ben, iddia ettiğin kadar süre ile çalıştığına inanmıyorum. Dolayısıyla davanın başında işçinin bilmesi gereken şey, bir insanın günde kaç saat fazla mesai yapabileceği ve salladığı (ve sadece tanıkla ispat etme hakkını haiz olduğu) fazla mesai süresinin de buna uygun olması gereğidir

2- Haklısınız, işveren vekilinin teri alnından akmıyor çünkü...

3- Saydığınız her şey hukuken yaptırımı olan ve konuyla tamamen alakasız şeyler; işveren yönünden de birçok şey sayabilirim ve işçilere de söylediğiniz şeylerin tersi yönünde çamur atabilirim, lakin demagoji siyasette olur, hukukta değil

4- Bilirkişiler, mahkeme, yargıtay işçiyi yeterince koruyor zaten, işçi vekilliğini de kaldırsalar mı acaba

Neticeten karar hukuki değildir ve yargıtay da Don Kişot değildir...

Saygılar...