Mesajı Okuyun
Old 04-08-2007, 09:28   #6
Zeki

 
Varsayılan Kaptan

823 ila 826 ncı maddelere aykırı olarak Türk Bayrağı çeken veya aynı maddelerin hükümlerine göre Türk Bayrağı çekmesi lazım gelirken diğer bir devletin bayrağını çeken geminin kaptanı veya bu hareketleri menetmemiş olan donatanı 400 liraya kadar ağır para cezası veya altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Geminin suçluya ait olup olmadığı gözetilmeksizin müsaderesine de karar verilebilir. (TTK mad.832)

827 ve 828 inci maddelere aykırı olarak Türk Bayrağını çeken geminin kaptanı, iki yüz liraya kadar hafif para cezası veya bir aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır. (TTK mad.833)

827 nci maddenin son fıkrası ile 831 inci madde hükümlerine aykırı hareket eden kaptan yüz liraya kadar hafif para cezası veya on beş güne kadar hafif hapis cezası ile Harp gemileri ve sahil istihkamları önünde veya Türk limanlarına girerken yahut bunlardan çıkarken ticaret gemisine bayrak çekmeyen kaptan, yüz liraya kadar hafif para cezası veya on beş güne kadar hafif hapis ile cezalandırılır. (TTK mad.834)

849 uncu maddede yazılı haller ile gemi mülkiyetinin intikali veya bir gemi payının iktisabı halinde, 849 uncu maddenin 4 üncü fıkrasında zikrolunan şahıslar, gemi tasdiknamesini ve varsa tasdikli hülasasını sicil memurluğuna ibraza mecburdurlar. Gemi bağlama limanına veya sicil memurluğunun bulunduğu limana gelince bu mecburiyet kaptana da düşer. 850 nci madde burada da caridir. 851 inci maddenin 1 ve 3 üncü fıkralarında yazılı hallerde gemi tasdiknamesi ve varsa hülasası geri alınarak iptal olunur. (TTK mad.856)

Yeni bir gemi tasdiknamesinin verilebilmesi için eskisinin ibrazı veya zıyaa uğradığının ispatı şarttır. Tasdikli hülasa hakkında dahi aynı hüküm caridir. Geminin yabancı memlekette bulunması halinde sicil memurluğu yeni tasdiknameyi, eskisinin iadesi mukabilinde kaptana verilmek üzere mahalli Türk makamlarına gönderir. (TTK mad.857)

Aşağıdaki hallerde donatan üçüncü şahsın alacağından dolayı ancak gemi ve navlun ile mesuldür:1.Alacak; kaptanın hususi bir vekaletle değil sırf kaptan sıfatı ile haiz olduğu kanuni salahiyete istinaden yaptığı hukuki muamelelerden doğmuş ise; (TTK mad.948)

2.Alacak; donatan tarafından akdedilmiş olup da ifası kaptana düşen bir mukavelenin yerine getirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğmuş ise Donatma iştirakinin üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde gemi müdürü, bu sıfatla, donatma iştirakinin mutat işleri icaplarından olan bütün muameleleri ve hukuki tasarrufları yapmaya salahiyetlidir. Bu salahiyet; hususiyle geminin donatılmasına ve bakımına, taşıma mukavelelerinin yapılmasına, geminin, navlunun donatma masraflarının ve müşterek avaryadan doğan alacakların sigorta ettirilmesine ve işleri mutat seyri dolayısı ile dönen paraların kabzına da şamildir. Gemi müdürü bu hudut dahilinde donatma iştirakini mahkemede de temsil eder.Gemi müdürü kaptanı tayin ve azletmeye salahiyetlidir. Kaptan yalnız gemi müdürünün talimatına riayetle mükellef olup müşterek donatanlardan her hangi birinin vereceği talimata uymaya mecbur değildir. Gemi müdürü ayrıca hususi bir vekaleti haiz olmadıkça, donatma iştiraki veya müşterek donatanlardan her hangi biri namına kambiyo taahhütlerine girmeye yahut ödünç para almaya, gemiyi veya gemi paylarını satmaya, rehin etmeye salahiyetli değildir. (TTK mad.955)

Gemi müdürü, donatma iştirakine karşı, salahiyetlerinin şümulü hususunda iştirakçe konan tahditlere riayetle mükelleftir. Kezalik kararlara göre hareket ve kararları ifa etmeye mecburdur.Birinci fıkra hükmü mahfuz olmak üzere, gemi müdürünün iştirake karşı dahi salahiyetinin şümulü 955 inci madde hükmüne tabidir. Şu kadar ki; fevkalade tamirler yahut kaptanın tayin veya azli bahis mevzuu olduğu takdirde önceden donatma iştirakinin kararını alması lazımdır. (TTK mad.958)

Kaptan, bütün işlerinde hususiyle ifası kendine düşen mukavelelerin yerine getirilmesinde tedbirli bir kaptan gibi hareket etmeye mecburdur. İşlediği kusurlardan, hususiyle bu fasılla ilerdeki fasıllarda ve diğer kanunlarda yazılı vazifelerini yapmamasından doğacak zararlardan mesuldür. (TTK mad.972)

Kaptan, donatandan başka, taşıtana, yükletene, gönderilene, yolcuya, gemi adamlarına, alacağı 988 inci maddeye giren bir kredi muamelesinden doğan gemi alacaklısına, hususiyle deniz ödüncü verene karşı da mesuldür. Donatanın emrine uymuş olması; kaptanı, yukarda sayılan diğer kimselere karşı olan mesuliyetinden kurtaramaz. Durumu bilerek böyle emir veren donatan da şahsan mesul olur.(TTK mad.973)

Kaptan; yola çıkmadan, geminin 817 nci maddede yazılı bakımlardan denize ve yola elverişli olmasına ve gemiye, gemi adamlarına ve yüke ait vesikaların gemide bulunmasına dikkat etmeye mecburdu (TTK mad.974)

Kaptan; yükleme ve boşaltma aletlerinin maksada elverişli bir halde bulunmasına ve istif işleri hususi istifçiler tarafından görülse bile, istifin denizcilikte cari olan usul ve örflere uygun bir tarzda yapılmasına dikkat etmeye mecburdur.Kaptan; denizcilik örf ve usullerince geminin aşırı derecede yüklü olmamasına, lüzumlu safranın yerinde olmasına ve ambarların akit uyarınca taşınacak olan malların kabulüne, taşınmasına ve korunmasına elverişli ve tertibatlı bir halde bulunmasına dikkate mecburdur. (TTK mad.975)

Kaptan; yabancı memlekette iken o memleketin mevzuatına, hususiyle polis ve gümrük nizamlarına riayetle ve bunlara aykırı hareketlerinden çıkan zararları tazmin ile mükelleftir. Kezalik gemisine harp kaçağı olduğunu bildiği veya bilmesi lazım gelen malı yüklemesi yüzünden çıkan zararı da tazmin ile mükelleftir. (TTK mad.976)

Gemi kalkmaya hazır olunca kaptan ilk elverişli fırsatta yola çıkmaya mecburdur. Kaptan, hastalık veya diğer bir sebepten dolayı gemiyi idare edemeyecek bir halde bulunsa dahi geminin kalkmasını veya yolculuğun devamını işi bozacak surette geciktiremez; bilakis halin icabına göre donatandan emir almak mümkünse, vakit geçirmeden donatana manileri bildirip emir gelinciye kadar lüzumlu tedbirleri almaya halin icabına göre bu mümkün değilse yerine başka kaptan koymaya mecburdur. Bu kaptanı seçmekte kusuru gorülmedikçe kendine vekalet eden kaptanın fiillerinden dolayı mesul tutulamaz. (TTK mad.977)

Yükleme başladıktan boşaltma bitinceye kadar acil sebepler olmadıkça kaptan, ikinci kaptanla birlikte aynı zamanda gemiden ayrılamazlar; acil bir sebeple kaptan ve ikinci kaptan gemiden ayrılmaya mecbur kalırlarsa kaptan, ayrılmadan önce zabitler ve tayfalar arasından işini başarabilecek birini vekil olarak yerine koymaya mecburdur. Gemi emin olmayan bir liman veya sahilde bulunduğu zaman, aynı hüküm yükleme başlamazdan önce ve boşaltma bittikten sonra dahi tatbik olunur.Görünür bir tehlike halinde veya gemi denizde iken acil zaruret olmadıkça kaptan gemide hazır bulunmak mecburiyetindedir. (TTK mad.978)

Kaptan; tehlike karşısında, gemi zabitleriyle müşavereye lüzum görse bile verilen kararla bağlı olmayıp alacığı tedbirlerden daima bizzat mesul olur. (TTK mad.979)

Her gemide (Gemi jurnali) denilen bir defter tutulur. Bu deftere her yolculukta yük veya safranın yüklenmesi başlandığı andan itibaren geçecek belli başlı hadiseler yazılır. Gemi jurnali kaptanın nezareti altında ikinci kaptan tarafından ve bunun mazereti halinde bizzat kaptan yahut nezareti altında olmak şartı ile münasip bir gemi adamı tarafından tutulur. Bir liman içinde yolculuk eden küçük gemilerde jurnal tutmak mükellefiyeti yoktur. (TTK mad.980)

Gemi jurnali kaptan ve ikinci kaptan tarafından imzalanır. (TTK mad.981)

Kaptan, yolculuk esnasında vuku bulacak bütün kazaları, bunlar ister gemi veya yükün zıyaını yahut hasara uğramasını, ister geminin bir barınma limanına girmesini veyahut her hangi başka bir zararı intac etmiş olsun, gemi adamlarının tamamı yahut içlerinden bir kısmının iştirakiyle mahkemeye tespit ettirmeye mecburdur. Bu tespit, vakit kaybetmeden, aşağıda yazılı yerlerde yaptırılır:1. Varma limanında ve eğer varma limanı birden çok ise kazadan sonra varılacak ilk limanda;2. Gemi tamir edildiği veya yük boşaldığı takdirde barınma limanında;3. Yolculuk, geminin batması yüzünden veya diğer bir sebepten varma
limanına ulaşmadan biter ise kaptanın veya ona vekalet eden kimsenin uğradığı ilk münasip yerde. Kaptan ölür veya tespit yaptıramayacak bir halde bulunursa gemide kaptandan sonra en yüksek rütbeli zabit bunu yaptırmaya mezun ve mecburdur. Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki Kanun hükmü mahfuzdur. (TTK mad.982)

Tespit için kaptan, bütün gemi adamlarının ad ve soyadlarını ihtiva eden bir cetvel ve gemi jurnaliyle birlikte 982 nci maddede yazılı yerdeki mahkemeye müracaat eder. Müracaat üzerine mahkeme tespit için mümkün olduğu kadar yakın bir gün tayin ve münasip bir tarzda ilan eder. Şu kadar ki, ilan mahzurlu bir gecikmeyi mucip olacaksa bundan vazgeçebilir. Gemi veya yükle ilgili şahıslar ve kaza ile her hangi bir surette ilgili olanlar, bizzat mahkemede bulunabilecekleri gibi, bir vekil de bulundurabilirler. Kaptan gemi jurnaline istinaden izahlarda bulunur. Gemi jurnali mahkemeye getirilemiyorsa veya tutulması
mecburi değilse bu hallerin sebepleri bildirilmelidir. Hakim lüzum görürse gemi adamlarından gelmemiş olanları da dinleyebilir; işin iyi anlaşılması için kaptan ve diğer gemi adamlarına istediğini sorabilir. Kaptan ve diğer gemi adamlarına doğru söylemeleri lüzumu ihtar olunur. (TTK mad.984)

Gemi henüz bağlama limanında bulunduğu sırada kaptanın yapmış olduğu hukuki muameleler donatanı ilzam etmez; meğer ki, kaptan ayrıca verilmiş hususi salahiyete istinaden hareket etmiş veya borç başka hususi bir kanuni sebepten ileri gelmiş olsun. Kaptan bağlama limanında dahi olsa tayfa tutabilir. (TTK mad.986)

Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptan bu sıfatla geminin donatılmasına, yakıt ve kumanyasına, gemi adamlarına, geminin iyi halde muhafaza edilmesine ve umumi olarak yolculuğun selametle icrasına mütaallik her türlü muamele ve tasarrufları üçüncü şahıslarla donatan namına yapmaya salahiyetlidir. Taşıma mukaveleleri yapmak ve kendi vazifeleri çerçevesine dahil hususlarda dava açmak da kaptanın salahiyetleri cümlesindendir. (TTK mad.987)

Kaptan, ödünç para veya veresiye mal almaya ve bu gibi kredi muamelelerine girişmeye, ancak gemiyi muhafaza etmek veya yolculuğu yapmak için zaruret halinde ve bu zaruretle ölçülü derecede salahiyetlidir. Kaptan ancak yolculuğun icrası için zaruret halinde ve yalnız bu zaruretle ölçülü derecede deniz ödüncü alabilir. (TTK mad.988) Muamelenin muteber sayılması, paranın hakikaten sarf edilmiş olup olmamasına veya kaptanın seçtiği kredi şeklinde isabet bulunup bulunmamasına yahut kaptanın emrinde para mevcut olup olmamasına bağlı değildir; meğer ki, üçüncü şahıs kötü niyet sahibi olsun. (TTK mad.984)

Kaptanın muamelelerinden ve bilhassa kambiyo taahhütlerinden dolayı donatanın şahsan mesul tutulması kaptana donatan tarafından açık bir temsil salahiyeti verilmiş olmasına bağlıdır (Madde 948, Fk. 1, Bent 1). Kaptan açıkça verilmiş bir temsil salahiyetini haiz olmadıkça, donatan tarafından onun hareket tarzına ait talimatlar veya işe ait emirler verilmiş olması kaptanın yapmış olduğu muamelelerden dolayı üçüncü şahıslara karşı donatanın şahsan mesul tutulmasına sebep teşkil etmez. (TTK mad.989)

Geminin bulunduğu yerin mahkemesi bilirkişi dinleyerek ve varsa Türk Konsolosunun mütalaasını alarak satışta kati zaruret bulunduğuna karar vermedikçe kaptan gemiyi satamaz. Geminin bulunduğu yerde mahkeme veya tahkikat yapabilecek başka bir makam yoksa kaptan hareketini haklı gösterecek bilirkişi raporu almak, buna da imkan yoksa başka deliller toplamak mecburiyetindedir. Satış açık artırma ile yapılır. (TTK mad.990)

Kaptanın kanundan doğan temsil salahiyetlerini tahdit etmiş olan donatan, kaptanın tahditlere riayetsizliğini yalnız bunları bilen kimselere karşı ileri sürebilir. (TTK mad.991)

Vekaleti olmadan donatan hesabına kendi parasından avans veren veya şahsan borçlanan kaptan donatandan tazminat isterken üçüncü şahıs hükmündedir. (TTK mad.992)

Kaptanın bu sıfatla ve kanuni salahiyetleri çerçevesi içinde, donatan adına hareket ettiğini bildirerek veya bildirmeyerek, yaptığı hukuki muamelelerle donatan üçüncü kişilere karşı hak iktisap eylediği gibi gemi ve navlun ile mesul de olur. İfasını tekeffül etmedikçe veya kanuni salahiyetleri çerçevesini aşmadıkça kaptan bu gibi muamelelerden şahsan mesul olmaz; şu kadar ki; kaptanın 972 ve 973 üncü maddelerde yazılı mesuliyetleri mahfuzdur. (TTK mad.993)

Kaptanın salahiyetleri donatan tarafından tahdit edilmiş olmadıkça kaptanın haiz olduğu salahiyetleri şümulüne mütaallik 986 - 990 ıncı maddeler hükümleri kaptanın donatan ile olan münasebetlerinde de tatbik olunur. Kaptan; geminin durumundan, yolculuk hadiselerinden, yaptığı sözleşmelerden, açılan davalardan donatana muntazam bir tarzda haber vermekle mükellef olduğu gibi hal ve zaman elverdikçe bütün önemli işlerde ve hususiyle 988 ve 990 ıncı maddelerde yazılı hallerde, yolculuğun değiştirilmesi veya kesilmesi zaruretinde ve fevkalade tamirler veya alımlarda donatandan talimat istemeye mecburdur. Kaptan fevkalade tamirleri ve alımları, elinde donatana ait kafi para bulunsa bile, ancak zaruret halinde yapabilir. Kaptan; bir ihtiyacı giderecek parayı deniz ödüncü almadan veya vazgeçilebilecek gemi teferruatı ve kumanyasını satmadan elde edemeyeceği hallerde, donatana en az zarar verecek tedbirleri almakla mükelleftir. Kaptan geminin bağlama limanına dönüşünde ve her isteyişinde donatana hesap vermeye mecburdur. (TTK mad.994)

Yükle ilgili olanların menfaatlerini korumak için kaptan yolculuğun devamında mümkün olduğu kadar yüke bakmakla mükelleftir. Bir zıyaın önüne geçilmesi veya azaltılması için hususi tedbirler alınmaya lüzum görüldüğünde kaptan, yükle ilgili olanların temsilcisi sıfatı ile menfaatlerini korumaya ve kabil oldukça talimatlarını alarak mümkün mertebe tatbike mecburdur; bunlara imkan bulunmazsa kaptan takdirine göre hareket eder ve umumi olarak yükle ilgili olanlara hadiselerden ve alınan tedbirlerden gecikmeksizin haber verir. Bu gibi hallerde kaptan, yükü tamamen veya kısmen boşaltmaya ve yükün bozulmasından veya sair sebeplerden ileri gelebilecek büyük bir zararın başka surette önüne geçilemeyeceği hallerde, satmaya yahut yükün muhafazası ve daha ileri götürülmesi için lüzumlu paraları elde etmek Maksadı ile deniz ödüncü almaya ve yük alıkonmuş veya müsadere edilmiş yahut başka bir suretle elinden çıkmışsa onu geri almak için adli ve idari makamlara veya fertlere karşı her türlü taleplerde bulunmaya ve her türlü davaları açmaya dahi salahiyetlidir. (TTK mad.995)

Yolculuğun ilk rotadan devamına umulmayan bir hal mani olursa kaptan, halin icabına ve imkan nispetinde tatbikine mecbur olduğu talimata göre yolculuğa ya başka bir rotada devam etmeye yahut bunu kısa veya uzun bir müddet için kesmeye veyahut kalkma limanına dönmeye salahiyetlidir. Taşıma mukavelesinin hükümden düşmesi halinde kaptan 1086 ıncı madde gereğince muamele yapa(TTK mad.996)

Kaptan, yükle ilgili olanların şahsi mesuliyetlerini doğuracak muameleleri 995 inci maddedeki hallerde bile, ancak hususi bir salahiyetle yapabilir. (TTK mad.997)

Kaptan, 995 inci maddede yazılı hallerden başkasında yolculuğun devamı için zaruri olmadıkça yükü karşılık göstererek deniz ödüncü almaya yahut yükün bir kısmını satmaya yahut başka suretle yük üzerinde tasarrufta bulunmaya salahiyetli değildir. (TTK mad.998)

Para ihtiyacı müşterek avaryadan ileri gelmiş olup da kaptan bunu gidermek için çeşitli tedbirler karşısında bulunursa bunlardan ilgililere en az zarar verecek olanı seçmeye mecburdur. (TTK mad.999)

TTK: Türk Ticaret Kanunu