Mesajı Okuyun
Old 21-02-2012, 14:55   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Yazılı kira sözleşmesinin bulunduğu durumlarda tanık dinlenemez...Yazılı Sözleşmenin bulunduğu durumlarda sözleşmeye karşı ileri sürülebilecek işlemler için tanık deliline başvrulmaz...

T.C.YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/4343
Karar: 2010/7982
Karar Tarihi: 28.06.2010
 
TAHLİYE DAVASI - TEMERRÜT NEDENİ İLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVALIYA YEMİN TEKLİF ETME HAKKI BULUNDUĞUNUN HATIRLATILMASI - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ
ÖZET: Olayda, davalı cevap dilekçesinde her türlü yasal delile dayanmış olup bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü ile davalının savunmasını kanıtlaması yönünden yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak davalının yemin teklif etmesi halinde, davacıya yemin eda ettirilmesi için usulüne uygun yemin davetiyesi çıkarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekir.
(818 S. K. m. 260)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Uyuşmazlık, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı kiracının taşınmazın 2006 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait aylık 1.000-TL üzerinden 6,000-TL kira parasından sadece 2.000-TL ödediğini, bakiye 4.000-TL kira parasının ödenmesi için ihtarname gönderilmesine rağmen, 30 gün içinde ödeme yapılmadığını, temerrüt oluştuğundan BK 260. maddesi uyarınca temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, ihtarname tebliğinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapıldığını, buna rağmen kötü niyetli tahliye davası açıldığını, kira parasının bir kısmını banka hesabına, bir kısmını elden kapalı zarf içinde Beşiktaş'ta Mutlu Eczanesindeki davacının arkadaşına verildiğini, bir kısmının ise yine elden davacının eşine makbuz karşılığı verildiğini, tüm kira bedelinin yasal süresinde ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının 2006 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları kira parasından bakiye 4.000-TL kira parasının ödenmemesi nedeni ile noter ihtarı tebliğ edildiğini, talep edilen kira parasının ödemesinin 30 gün içinde yapıldığına ilişkin bir belge sunulmadığını, temerrüt oluştuğundan davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.10.2003 başlangıç tarihli 3 yıl süreli, aylık peşin 1.000-TL ödemeli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kira parasının bir kısmının davacının Beşiktaş'ta bulunan Mutlu Eczanesindeki arkadaşına elden, bir kısmını ise davacının eşine makbuz karşılığı ve bir kısmını da banka hesabına ödediğini savunmuştur. Bu durumda kira parasının ödendiğinin, davalı tarafından kanıtlanması gerekir. Tarafların bildirdiği kira bedeli dikkate alındığında ödeme savunmasının tanık ile kanıtlanması mümkün değildir. Davalı ödeme savunmasını yazılı belge ya da kesin delillerle kanıtlayabilir. Davalı cevap dilekçesinde her türlü yasal delile dayanmış olup bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü ile davalının savunmasını kanıtlaması yönünden yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak davalının yemin teklif etmesi halinde, davacıya yemin eda ettirilmesi için usulüne uygun yemin davetiyesi çıkarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK. nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi