Mesajı Okuyun
Old 28-12-2007, 14:45   #3
ali ekmekçi

 
Varsayılan

prim borcu önemli görünüyor ama şartları irdeleyen aşağıdaki kararı incelerseniz sizi yönlendirecektir.
T.C.
YARGITAY
Onuncu Hukuk Dairesi
E: 2003/9305
K: 2004/490
T: 27.1.2004

KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ
ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI

ÖZET: Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için üç tam yıl prim ödeme koşulu gerçekleşmelidir. Sigortalının prim borcu bulunduğu ve ölüm tarihinden sonra adına prim ödemesi yapıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece; ödenen prim miktarlarına istinaden 3 yıllık sigortalılık süresine ilişkin prim miktarlarını karşılayacak şekilde en son prim ödenme tarihi saptanmalı, bu tarih ölüm tarihinden daha sonraki bir tarih ise, saptanan bu tarihi takip eden aybaşından itibaren, aksi halde ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar verilmelidir.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 40, 41)
(4721 s. MK. m. 1)

Davacı, davalı Kurum işleminin iptali ile bağlanan maaşın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Dava, davacının vefat eden eşi Raziye'nin ölüm tarihi itibariyle 4 yıl 10 ay 27 günlük sigortalılık süresinin bulunduğundan bahisle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması talebine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulü ile ölüm tarihini takip eden 1.10.2002 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 40 ve devamı maddeleri olup, 41. maddede öngörülen ölüm aylığından yararlanabilmek için gerekli bulunan üç yıllık sigortalılık süresini beş yıla çıkaran 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, Anayasa Mahkemesinin 26.10.2000 gün ve 2000/61-34 Sayılı kararı ile iptal edilmiş olmasına göre 4721 sayılı Medeni Kanunun 1. Maddesinde "Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir." hükmünün öngörüldüğü de dikkate alınarak hakimin kendisini yasama meclisi yerine koymak suretiyle; kanunun aradığı prim ödeme süresini 3 tam yıl olarak kabul etmesi sigortalının ölüm tarihi ile tahsis talep tarihi dikkate alınarak isabetli kabul edilmiştir.

Ne var ki yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu kabul uyarınca ölüm aylığının bağlanabilmesi için sigortalının 3 tam yıl prim ödeme koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan sigortalı bilgileri prim ekstresine göre; sigortalının prim borcu bulunduğu ve ölüm tarihinden sonra adına prim ödemesi yapıldığı anlaşılmış olup mahkemece; Kurumdan sorulmak suretiyle ödenen prim miktarlarına istinaden 3 yıllık sigortalılık süresine ilişkin prim miktarını karşılayacak şekilde en son prim ödenme tarihi saptanarak bu tarih; ölüm tarihinden daha sonraki bir tarih ise, saptanan bu tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına, aksi halde şimdiki gibi ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 27.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.