Alıntı: Yazan Admin Bu cümlenizin biraz daha netleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer sözleşmeyi imzalayan şirket ise (ve elbette imza sahibinin de şirket adına imzalama yetkisi de varsa) zaten sözleşmenin tarafı ve ödemenin borçlusu "şirket tüzel kişiliği" demektir ki, böyle bir durumda ortakların hisseleri nispetinde ödemeye iştirakları kaçınılmaz gözüküyor. Öte yandan eğer sözleşme şirket adına değil de, kişi adına imzalanmışsa, bu durumda diğer ortaklara rücu edilip edilmeyeceğini değerlendirmek için, hem bu sözleşmeyi yakından incelemek, hem de lisansız kullanım iddiasının özüne inmek gerekir diye düşünüyorum. Örneğin ödeme yapan ortak hukuki bir riske girmemek için bu ödemeyi yapmış olabilir ancak esasında olayı hukuki akışına bırakmış olsa, belki gerçekten lisanssız kullanım iddiası geçersiz kalacak ve karşı tarafın davası sonuca ulaşmayacaktı.

Sözleşmede işletme ismi ve imzalyan ortağın ismi var. Sözleşme metninden işletme adına imzalanmış olduğu anlaşılıyor. Adi şirket olduğundan tek başına imzaya yetkili. Sözleşme içeriğinde suç teşkil eden eylemin kayıtsız şartsız kabulü var ve pek çok taahhüt var. Lisanssız yazılım ile ilgili düzeltmeler yapılması ve müşteki şirkete karşı şikayet ve dava hakkından feragat gibi.beni tereddüte düşüren , lisanssız yazılım suçlamasını yargılama aşamasında kabul etmeyen diğer ortakların , yargılama devam etseydi beraat edebilirdik ,biz ödeme yapılmasını istemedik, ortak kararımız değildi , bu diğer ortağın şahsi kararıdır demeleri. Ancak müşteki şirket ödeme üzerine tüm ortakların ismini belirterek şikayetinden vazgeçmiş. Tüm ortaklar vazgeçmeden yararlanmış ve vazgeçmeye duruşmada itiraz etmemişler, düşme kararı verilsin demişler