Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 14:03   #19
ynpzrlyz

 
Varsayılan

Benzer bir konuda verilen beraat kararının mahalli savcılıkça temyizi üzerine verilen cevap dilekçesi örneğini bilgilerinize sunuyorum.


YARGITAY ( ) CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
SUNULMAK ÜZERE
…. 1. SULH CEZA MAHKEMESİ’NE


CEVAP VEREN SANIK : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN : … Cumhuriyet Başsavcılığı
DAVACI : K.H.
DOSYA NO : … Sulh Ceza Mahkemesi ….
TEBLİĞ TARİHİ : 11.11.2011
DİLEKÇE KONUSU : Temyiz itirazlarına karşı cevaplarımızdır.
AÇIKLAMA :

… 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca temyiz edilmiştir. Temyiz itirazları doğru değildir.

. 1)- Yargılama sonucunda müvekkilimin 5271 Sayılı CMK.’nun 223/2-c,e maddesi uyarınca beraatına hükmedilmiştir.
Sözü edilen maddenin 2. fıkrasının (c) bendinin dayanağı ise 5237 Sayılı TCK.’nun 21. maddesidir.
Madde metninde aynen “… Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” denilmiştir. Açıklamamız doğrultusunda yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması halinde beraat kararı verilmesi yasal zorunluluktur. Sabıkasız olan ve 23 yıldan bu yana esnaflık yapan müvekkilimin atılı suç açısından bir kastı yoktur. Bilmeden yaptığı eylem ile ekonomik veya sosyal yönlerden bir yarar sağlaması da olanaklı değildir. Verilen beraat kararı TCK.’nun 4. maddesine değil 21. maddesine dayandığından doğru ve yerindedir.

2)- 5941 Sayılı Yasanın 4/3. maddesinde aynen “…Bankalar, hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenlendiğini tespit etmeleri halinde, mevcut delilleriyle birlikte durumu, tespit tarihinden itibaren en geç bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür.” denilmiştir.
Çek tahsilâtlarında yetkili banka şubesine bir başvuruda bulunulması prosedür uyarınca gereklidir. Hamiline çek defteri yaprağı kullanılmadan düzenlenen çek’e ilişkin olarak banka şubesine yapılacak bir başvurunun ise yukarıda sözü edilen yasa maddesi uyarınca yetkili makamlara ihbarı yasal zorunluluktur. Aksi takdirde bankanın sorumluluğu mevcuttur. Bu nedenle iddianameye konu suçu işleyen kişinin eyleminin Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Gelir İdaresi Başkanlıklarına ihbarı her halükarda gerçekleşecektir.
Hal böyle iken sanık müvekkilimin ALEYHİNE DAVA AÇILACAĞINI BİLE BİLE, mutad bir ticari ilişkide, hiçbir yarar sağlamayacak şekilde hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenlemesi mantığa aykırıdır. Bu hâl müvekkilimin suç işleme kastının olmadığının açık göstergesidir.
Ayrıca 5941 Sayılı Kanunun 7/9. maddesinin gerekçesinde “…Kayıt dışı ekonominin önüne geçmek ve yolsuzlukla mücadele etmek amacına yönelik olarak kabul edilen bu hükmün uygulanabilirliğini sağlayabilmek için, dokuzuncu fıkrada bir suç tanımına yer verilmiştir. …” denilmek sureti ile yasal düzenlemeden beklenilen amacı açıklamıştır. Oysa müvekkilimin eylemi basit bir ticari ilişkiden öteye gitmemektedir.

3)- Yargılama konusu suç, şekli bir suçtur. Hırsızlık, etkili eylem vs. suçlar gibi
mutlak bir suç değildir.
Devletin, yurttaşlarına yasaları öğretmesi ve duyurması ise anayasal bir ödevidir. Oysa Devletçe bu yönde yapılan bir çalışma yoktur. Bu nedenle vatandaşın bu işlemlerden haberi olduğunu söylemek mümkün değildir. Müvekkilim de bilmeden fiili ika etmiştir.
Örnekleme amacı ile konumuza ilişkin olarak yazılı basında çıkan haberlerden sadece bir tanesi internet ortamından aktarılmak sureti ile dilekçemize alınmıştır.
Bu haberde aynen ;
“….İSTANBUL - Ticari çek koçanına hamiline çek yazanlar 'hapis şoku' yaşıyor. 1.5 yıl önce yürürlüğe giren Çek Kanunu'na göre hamiline çekler yalnızca hamiline çek kullanmak üzere basılan koçanlara yazılabiliyor. Yasada ticari çek koçanlarına hamiline çek yazanlar için ise "bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" hükmü var. Ancak bunu bilmeyenler hala normal çeklere hamiline ibaresini yazmaya devam ediyor. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, meslek odalarını bu konuda üyelerini bilgilendirmeye çağırırken, aksi taktirde birçok kişinin mağdur olabileceği uyarısında bulundu. Maliye Bakanlığı, orta vadede hamiline çekleri tamamen yasaklamayı planlıyor.” denilmiştir.(*http://www.google.com.tr/imgres?imgu...s/cek_defteri….)
Görüleceği üzere yapılan yasal düzenleme halka ulaştırılmamıştır.

4)- En azından çek defterini veren banka şubesince yeni yasal düzenleme nedeni ile eski çek karnelerinin hamiline keşide edilmemesi hususunda müvekkilime ihbarı gerekirdi.

Bu nedenlerle müvekkilimin beraatına yönelik olarak tesis olunan yerel mahkeme kararı doğru ve yerindedir. Kararın onanmasını dileriz.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının ONANMASINA karar verilmesini müvekkilim adına saygı ile arz ve talep ederim.




Sanık Vekili Av. [/size][/size][/font][/font]