Mesajı Okuyun
Old 29-09-2012, 16:04   #31
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alkışladığınız hukuka aykırı kararın gerekçesinde Kabahatler Kanunu'nun 32.maddesinin sadece birinci fıkrası yer alıyor. Halbuki aynı maddenin ikinci fıkrası da var:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=3436

Maddenin ikinci fıkrası ile gerekçesi okunmadan ''leblebi'' denmemeli. 32.maddeye göre ceza verilebilmesi için ayrıca ''ilgili kanun hükmü'' gerekir.

Bu karar sevindirici değildir. Tehlikelidir. İdareye sınırları belli olmayan cezalandırma yetkisi bahşetmektedir. Halbuki kanun koyucunun bile böyle bir yetkisi yoktur.

Saygılarımla

Sayın Konyalı,

İlgili kanun hükmü gerekir demişsiniz. Zaten var...

İİK m.359 (icra müdürlüğünün her makamla doğrudan yazışma yapma yetkisi) ve m.367 (borçlunun mevcudu hakkında bilgi isteme yetkisi ve bilgi istenen kişi/kurumların bilgi verme yükümlülüğü) hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Kabahatler K.'nun 32. maddesinin hem birinci hem de ikinci fıkrasında yer alan şartların oluştuğu sonucuna ulaşırız.

Nedenini bilmiyorum ama Kabahatler K.'nun 32. maddesinin işlevsel bir biçimde kullanılmasını doğru bulmuyorsunuz...

Savcılıkların ve ceza mahkemelerinin CMK m.332. madde hükmünde yer alan gücü, HMK ve İİK açık bir hükümle düzenlemediği için anılan maddelerin yorum yolu ile bu sonuca ulaşılabilmektedir.

Oysa ideal olan CMK m.332 benzeri bir hükmün HMK ve İİK'da açıkça yer almasıdır.

O güne kadar Kabahatler K. m.32 ile "idare edeceğiz".

Bu sürecin sonucu "idareye sınırları belli olmayan cezalandırma yetkisi bahşetmek" değildir. Kabahatler K. m.32 hüknünün uygulanabilmesi için, "idarenin" adli işlem sebebiyle bir emir vermesi, ve bu emrin yasal bir dayanağının olması şarttır.

Karara konu olayda her iki şart ta gerçekleşmiştir.

Saygılarımla...