Değerli meslektaşlar,

Malum Bölge İdare Mahkemeleri ve İstinaf müessesesi hayatımıza girmek üzere,

Düzenlemelerin son zamanlarda torba yasalarla hayatımıza girmesi sebebiyle kanımca değişiklik yapılan kanunların diğer maddeleri ile entegrasyonda sorunlu oluyor.

Karşılaşma ihtimalim olan bir hukuki durumla ilgili değerlendirme yaparken karşıma çıkan, idari yargıda öngörüldüğü gibi 20 Temmuz itibarı ile İstinaf müessesinin hayatımıza girmesi halinde tartışma konusu olacağını düşündüğüm bir hususta sizlerinde görüşünü almak isterim.

Bilindiği üzere HMK 348 maddesi ile ADLİ yargıda katılma yolu ile istinafa başvurmak mümkün olucak,

Ama idari yargıda istinaf kanun yolunun düzenlendiği İYUK'un 45 maddesinde ne HMK 348 ne de İYUK'un 48/3 fıkrası hükmüne benzer açık bir düzenleme yoktur.

Fakat İYUK 45/2 fıkrasında "İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir." hükmünü içermektedir.

Sonuç olarak karşı tarafın istinaf dilekçesine karşı katılma yolu ile istinaf'a başvurmak mümkün değil midir? Ya da İYUK 45/2 fıkrasında ki alıntı yaptığım ifadenin yollaması ile temyiz şekil ve usulünün düzenlemelerinden biri olan İYUK 48/3 fıkrası istinafta da uygulanabilir ve idari yargıda katılma yolu ile istinafa başvurmak mümkündür denilebilir mi ?

Yada belki de en önemli soru; benim belirgin başka bir hususu gözden kaçırıp boşuna tartışma açtığım bir konu mudur ?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

SAYGILARIMLA