Mesajı Okuyun
Old 30-10-2012, 18:51   #209
isabedil

 
Varsayılan

Ankara'dan bir meslektaşımız Nazilli'ye duruşmaya geldi.Benim taraf olduğum bir davanın dosyası biter iken,hakim mübaşire sonraki dosyaların öğleden sonraya bırakılacağını bekleyenlere söylemesini istedi. Ankara'dan gelen bayan arkadaşımız ise öğleden sonra uçağı olduğunu, küçük yaşta çocuğu olduğunu, ağzından da ameliyatlı olduğunu, bu nedenle kendi dosyasının mümkünse alınmasını rica etti.Hakim ona benim mi işimi yapıyorsunuz, bana mı iş alıyorsunuz, beklemeniz gerekiyorsa bekleyceksiniz...vs sözler söyledi.Ancak birkaç dakikalık tartışmadan sonra hakim tutanak tutalım deyip kalktı.Tuttuğu tutanağa mübaşir, katip ve benim karşı tarafım hazine avukatını da tanık olarak imzalatmış.
Ankara'dan gelen arkadaşımız da Ankara Baro'sunu aradığında oradan aynı şekilde kendisinin de olaya tanık olan varsa onları tanık göstererek tutanak tutmasını belirtmişler.Arkadaş bunun üzerine beni ve yanında o anda bulunan ve kapıdan olanları gören müvekkilinin mali müşavirini tanık göstererek tutanak tuttu.
Bu tutanağı Ankara Barosu Adalet Bakanlığı'na göndermiş.Sonuçta hakim hakkında soruşturma açıldı ama birşey çıkmadı.
Ama hakim bize sahte tutanak tutmak, iftira ve tanık olan bizler için ayrıca yalan tanıklıktan şikayette bulundu.Aynı şekilde arkadaşta hakim ve tanıkları hakkında suç duyurusunda bulundu.Hakim ve tanıkları hakkında suratle ve gerekçesiz olarak takipsizlik kararı verilip kesinleştirildi.Ancak biz tanıklar hakkında özel evrakta sahtekarlık ve yalan tanıklıktan, avukat arkadaş hakkında iftira, özel evrakta sahtekarlık ve yalan tanıklığa azmettirmekten dava açıldı.
Ankaralı avukat arkadaş için ilk önce de aynı vakıadan görevli memura hakaretten dava açıldı ve mahkum edildi.Dosya şu anda temyizde.
Bizim davamızın ilk duruşması da 6 Aralık 2012'de..
Aslında daha çok anlatılacak şey var ama buraya bu kadar yazabildim....
İlginize teşekkürler..