Mesajı Okuyun
Old 22-03-2012, 14:49   #195
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.Sancar KARACA
Kapsamlı ve dayanaklı bir savunmayı boşa çıkarmak mı kolay, yok saymak mı Sayın EKİCİ?
Karara gerekçe yazarsanız savunmayı boşa çıkarmayı, gerekçe yazmazsanız yok saymayı seçmiş olursunuz.
Çimenlerde zıplayarak yürümek varken, taşlı yolda yürüyüp taban kanatmayı kim seçer?
Sözüm meclisten dışarı, hakkı ile savunma yapınca, bazı yargıçlarımız "budur " derken bazıları istihza ile "öyle mi" diyorlar (diye düşünüyorum).
Sizce?

Üstadım yerden göğe katılıyorum.
Ceza yargılamasında, etkin davranıyoruz, soruyor sorguluyoruz, MAKAMIN HAKKINI VERİYORUZ diye, (üstelik şov da yapmıyoruz, tam bir kamu görevlisi gibi ölçü içindeyiz.) bize gıcık olan ve alaysı alaysı bakan yargıçlar var.

Bu, davranışlara maruz kalmamızda, ağzını bıçak açmayan, nasıl olsa yargıç yürütür, idare eder diye dosyayı okumadan duruşmaya çıkan, asıl taraf gibi çekingen ve ürkek avukatların da payı olduğunu bilmek çok üzüntü verici.

Ondan sonra, hükme giden aşamalarda olmayan, kendini göstermeyen avukat/savunma, hükmün gerekçesinde de savunma makamı ve bir "çeldirici" olarak yer almıyor. Şahsen benim yazdığım birçok temyiz layihası (hemen hemen tamamı) gerekçeli kararda savunma makamının görüşlerine yer verilmemiş olması (CMK:m.230/a-b) sebebine dayanmaktadır... Çoğumuzun da böyledir; bu durum türk ceza yargısı için endişe vericidir.

Saygılarımla.