"Bozulacağına kesin gözüyle bakıyorum" şeklindeki tespitimde esasen kendi içimde bir çelişkiye düşmüş durumdayım. Bu dava sürecinde nasıl ki ceza kararı beklemiyordum şimdi nasıl bozulmasını bekleyebiliyorum? sorusunun yanıtını verebilmemin güç olduğunun da farkındayım. Kararda, CMK 231. maddenin uygulanmasına yer olmamasının dayanağı olarak belirtilen husus, Sayın KAVİLİ'nin Sokrates'e atıfta bulunarak anlattığı -duruşma sırasında hayranlıkla izlediğim- "at sineği" hikayesindeki ısrarcı at sineğine bir yanıt, bir had bildirme niteliğinde görülmelidir. Sadece bu davanın sanığı potansiyel sanık değildir, tüm savunmanlar potansiyel sanıktır, at sineğidir, öyle olmak zorundadır. Bu ve benzeri davalar ideolojik ve siyasi açılardan yaklaşılmaması gereken, "gerçek" anlamda savunma görevinin yerine getirilmesinden dolayı açılan ve yine değerli sanığın ifadesiyle "iş kazası" mahiyetindeki davalardır.

Saygı,üzüntü ve kaygılarımla..