Mesajı Okuyun
Old 02-05-2007, 10:59   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bozmadan sonra ıslah mümkün olsa idi dahi, bu şekilde ( müddeabihi azaltmak için ıslah kullanılarak ) yasal vekalet ücretinden kurtuluş olmadığını düşünüyorum. Yargıtay'ın bu yöndeki görüşüne bir örnek :
Saygılar.

T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1443
K. 2004/4238
T. 6.4.2004
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA ( Kamulaştırma Kanununun Değer Biçmeye İlişkin Hükümlerinin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Bedel Davalarında da Kıyasen Uygulanması )
• KIYASEN UYGULAMA ( Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Bedel Davalarında da Kamulaştırma Kanununun Değer Biçmeye İlişkin Hükümlerinin Kıyasen Uygulanması )
• ARSAYA DEĞER BİÇİLMESİ ( Arsa Niteliğindeki Taşınmaza Emsal Karşılaştırması Yapılarak Değer Biçilmesinin Gerekmesi )
• EMSAL TAŞINMAZ ( Dava Konusu Taşınmaz ile Emsalin Zaruret Olmadıkça Yakın Bölgelerde ve Benzer Yüzölçümlü Olması ve Değerlendirme Tarihine Yakın Satışların Emsal Alınmasının Gerekmesi )
ISLAH ( Bu Yolla Müddeabih Azaltılamayacağından Dava Dilekçesindeki Taleple Hüküm Altına Alınan Değer Farkı Üzerinden Davalı Yararına Nisbi Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerekirken AZa Hükmedilmesinin Hatalı Olması )
2942/m.10,11,12
ÖZET : Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.

Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.

Islahla müddeabih ( son istem ) azaltılamayacağından dava dilekçesindeki taleple hüküm altına alınan değer farkı üzerinden davalı yararına, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aza hükmedilmesi hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Duruşma için belirlenen 06.04.2004 günü temyiz eden davalı idare vekili Avukat Necati Bark ile aleyhine temyiz olunan davacı Ahmet Özkul'un yüzüne karşı duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğrudur. Ancak;

1- Dosya kapsamından ve bilirkişi raporundan taşınmaza davalı idarece el atmaya kesin olarak son verilip verilmediği taraf tanıkları da dinlenerek belirlenemediği gözetilerek,

2- Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.

Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.

Kayseri gibi büyük bir merkezde, dava konusu taşınmazın bulunduğu Melikgazi ilçesi Konaklar Mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde res'en emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi gerektiği düşünülerek,

Yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak ve gerektiğinde el atma yönünden bildirilecek taraf tanıkları da dinlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

3- Kabule göre de;

a ) Emsal satışın tapu teyidinin getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemesi,

b ) Emsalin satış bedelinin değerlendirme tarihi olan dava tarihine endekslerinin yanlış yapılması sonucu fazlaya hükmedilmesi,

c ) Islahla müddeabih ( son istem ) azaltılamayacağından dava dilekçesindeki taleple hüküm altına alınan değer farkı üzerinden davalı yararına, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aza hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davalı idare vekili yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 375.000.000 TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine 06.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx