Mesajı Okuyun
Old 06-01-2014, 10:22   #6
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akinkaratoy
Sayın meslektaşım. Aile konutu iddiası ile ilgili ciddi davalarda görev almış bulunuyorum. Aile konutu kavramı devam eden birlikteliklerde ve eşlerden birinin tek başına ya da birlikte malik oldukları taşınmazların bulunduğu durumlarda gündeme gelir. Dolayısıyla paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmazlarda buradan yararlanan hissedarlardan biri diğerlerine karşı aile konutu iddiasını işeri süremez. ya da Bir ailenin yaşadığı evde daha sonradan eşlerden biri vefat ederse miras hukukuna göre başkaca mirasçılara da hisseleri oranında taşınmazda malik olurlar.Ve bu durumda da taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olsaydı dahi hükümsüz hale gelirdi. Netice itibari ile Hukuki olarak izalei şüyu davasından yapılacak satışa engel olunamaz. Saygılarımla



Ne yazık ki Sayın Meslektaşıma katılamıyorum.


Zira TMK 240. madde gereğince "Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir... Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir."


Diğer yandan TMK 652/1. madde gereğince de "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir."


Yasa açıkça katılma alacağına mahsuben intifa/oturma/mülkiyet ve ayrıca miras alacağına mahsuben de mülkiyet hakkı tanınabileceğini vurgulamıştır.
Yasa metni bu kadar açık iken, bu hakkın kullanılamayacağını belirtme gerekçenizi daha açık ifade ederseniz, belki atladığımız hususlar varsa düzeltme imkanı buluruz Sayın meslektaşım.


Şimdiden teşekkürler...