Mesajı Okuyun
Old 30-06-2007, 11:18   #4
av.mansur

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/6625
K. 1999/7687
T. 2.7.1999
• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Vekilin Takibe Yetkili Olduğunu Gösteren Vekaletname Vermemesi - Mahkemeden İzin Almaması )
• MAHKEMENİN İZNİ İLE VEKALETNAME OLMADAN YAPILABİLECEK İŞLEM ( Gecikmesinde Sakınca Bulunma Niteliği )
• VEKALETNAME ( Aslını Veya Örneğini Vermeyen Vekilin Dava Açamayacağı Yargılama İle İlgili İşlem Yapamayacağı )
• HAKİMİN VEKALETSİZ İŞLEM YAPILMASINA İZİN VERMESİ ( Kesin Süre İçinde Vekaletnamenin İbrazı Şartı - Verilmezse Asilin Dilekçe İle İşlemi Kabul Ettiğini Mahkemeye Bildirme Zorunluluğu )
• VEKALETSİZ İŞLEM ( Hakimin İzin Vermesi/Kesin Süre İçinde Vekaletnamenin İbrazı Şartı - Verilmezse Asilin Dilekçe İle İşlemi Kabul Ettiğini Mahkemeye Bildirme Zorunluluğu )
• ASİLİN DİLEKÇE İLE VEKİLİN İŞLEMİNİ KABUL ETTİĞİNİ MAHKEMEYE BİLDİRME ZORUNLULUĞU ( Vekaletsiz İşleme Hakimin İzin Vermesi - Verilen Sürede Vekaletnamenin İbraz Edilmemesi )
1086/m.67
ÖZET : Uekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir işlem yapamaz. Ancak gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkemenin vereceği kesin süre içinde vekaletnamenin ibrazı şartı ile vekilin dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verilebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya aynı süre içinde asil, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise yapılan işlemler yapılmamış sayılır. Somut olayda, davacı vekili takibe yetkili olduğunu gösteren vekaletnameyi vermemiştir. Açılan dava gecikmesinde sakınca bulunan bir nitelikte değildir. Hakimden izin istenmemiş kendisine bu konuda izin verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, vekil tarafından yapılan işlemler geçersizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değişik 67. maddesi, vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz. Şu kadar ki gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkeme vereceği kesin süre içinde vekaletnamesini getirmek şartı ile vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya aynı süre içinde asil yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmezse dava açılmamış sayılır. Hükmünü koymuştur.

Değişiklikten önce 67. madde iki tarafın birinin vekili olduğunu söyleyen kimse vekaletnamesini ilk celsede ibraza mecburdur. Taraflardan birinin onaylı vekaletname ile vekili olduğunu söyleyen avukat ilk celsede vekaletnamesini ibraz edemezse ikinci celsede ibraz etmek üzere huzuru ile yargılamaya devam olunur. Vekil yargılamaya hiç gelmez veya ikinci celsede yahut verilen mühlet içinde vekaletnamesini ibraz etmez ise o vekil tarafından yapılan işler yapılmamış sayılır biçiminde idi.

Yukarıya alındığı üzere değişiklikten önceki ve sonraki yasa hükümleri birbirinden oldukça farklıdır. Değişiklikten sonraki 67. madde vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekilin ayrık olarak gecikmesinde zarar umulan hallerde ve hakimin vereceği kesin süre içinde vekaletname vermek şartı ile dava açmasına ve usul işlemlerini yapmasına izin verilebileceği, kesin süre içinde vekaletname verilmez veya asil kesin süre içinde yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile yani yazılı olarak mahkemeye bildirmezse dava açılmamış sayılacağı hükme bağlanmış hem vekilin, hem asilin yapacağı işlemler sayılarak, müeyyidesi ağırlaştınlarak gösterilmiştir.

Değişikliğin amacına uygun olarak yorumla genişletme yapılabilmesine fırsat verecek sözcüklerden kaçınılmıştır.

Somut olayda, davacı vekili düzenlediği dava dilekçesine boşanma ile ilgili özel vekaletname eklemiştir. Diğer bir sözle bu davayı takibe yetkili olduğunu gösteren vekaletname veya örneğini vermemiştir. Vekil 67. madde gereğince dava açamaz, yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz durumdadır. Yaptığı dava açma işlemi gecikmesinde sakınca olan bir nitelikte değildir. Hakimden bu konuda izin istememiş kendisine kanunun gösterdiği gibi bir izin verilmemiştir. Buna rağmen, dava sonuçlanıncaya kadar vekil müvekkili de olmaksızın duruşmalara girmiş usuli yanlışlıklar temyiz incelemesi sırasında görülmüş, mahkeme kararının asıla tebliği için dosya mahkemeye geri çevrilmiştir. Bu sefer Avukat 13.5.1999 günlü vekaletnamesini de ekleyerek temyiz dilekçesi vermiştir. Bu durumda davacı vekili 13.5.1999 gününden itibaren davacıyı temsile yetkilidir.

Temyiz aşamasında davacının avukata vekalet vermesi önceki vekaletsiz vekilin yaptığı işlemlere geçerlilik kazandıramaz. Yasa açıkça tek bir halde vekaleten vekilin yaptığı işlerin asil tarafından benimsenmesi imkanı tanımış onu da sıkı şekle bağlamış dilekçe ile bildirme şartını koymuştur. Davacı asilin böyle bir girişimi de olmamıştır. Belki 67. madde değişiklikten önce öyle bir yoruma imkan verebilirdi. Yürürlükte olan 67. madde hükmü açık hükümler getirmiştir. Bu yönler gözetilmeden davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 2.7.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Muhalefet Şerhi

Davacı, iade üzerine, Avukat S. K.'ye usulüne uygun vekaletname vermiş ve yetkisiz vekilin yapmış olduğu tüm işlemleri benimsemiştir. Mahkemece, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 67/1. maddesi çerçevesinde, yetkisiz vekilden vekaletname ibrazı da istenilmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında Avukat S. K.'nin temyizi süresinde değildir. Ancak davanın kocanın temyizi çerçevesinde incelenmesi gerekir. Bu Sebeplerle değerli çoğunluğun bozma kararlarına iştirak edilmemiştir.