Mesajı Okuyun
Old 15-09-2014, 16:26   #30
ersintoker

 
Varsayılan Dönülmez akşamın ufkunda

Gel diyor, köye kadar götüreyim seni, arka arkaya iki oturma koltuğu bulunan üstü tenteli tuhaf motosikletini yolun kenarında durduran yetmişlik yaşlı adam,,, nerden bileyim alıp başka yer götürmeyeceğini diye tersliyor onu seksenine merdiven dayamış kadın,,, nereye götürecem diyor adam, camiye namaza gidiyom ben,,, hadi ordan diyor yaşlı kadın, şimdiye namaz mı kaldı,,, böyle diyor ama dediklerinde hafiften bir naz edası var,,, yüzündeki yarım gülümseme ifşa ediyor bunu…

Köye ne kalmış ki şunun şurasında, yüz metre ya var ya yok,,, kadın elindeki değneğin yardımıyla çoğunu yürüyüp gelmiş zaten,,, bunu adam da biliyor ama yardım etmenin bir fırsatını yakalamış, kaçırmak istemiyor,,, mu,,, yoksa bahanesiyle biraz yarenlik etmek mi niyeti,,, öyle ya da böyle, kadının tavrı canını sıkıyor,,, gelmiş önünde durmuş motosikletini çekmiş kenara hizmete amade,,, ne var ki bunda,,, üstelik yalancı çıkarıyor kendini, namaz mı kaldı şimdiye diyerek,,, ama sen bilirsin deyip sürüp motorunu gitmiyor, yan yatırmış onu yere uzattığı bacağının üzerinde, direniyor…

Yaşlı kadın onunla birlikte durmuş köyün köpeklerinden birine bakıyor, sonra karşıdan gelen yabancıya,,, kimlerdensin sen, tanıyamadım ben diye durumu eşeliyor biraz daha,,, adam cık cıklıyor,,, kadın etrafta köyden kimsenin görünmemesine rahatlıyor,,, elindeki değneğiyle birlikte atlayıveriyor birden, adamın arkasındaki koltuğa,,, motosiklet hareket ediyor,,, köyün hoparlöründen ezan sesi duyuluyor o anda,,, kadın elindeki değneği yolun kenarına fırlatıyor,,, güneş henüz ufka inmemiş, onlara bakıyor…