Mesajı Okuyun
Old 24-07-2019, 15:36   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
10.Ceza Dairesi
Esas: 2018/ 4194
Karar: 2019 / 159
Karar Tarihi: 09.01.2019

UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPMA SUÇU - KANUNDA BELİRTİLEN YERLERDEN BİRİNE İKİ YÜZ METREDEN YAKIN MEŞALE İÇİNDE OLMASI HALİNDE İLGİLİ MADDE UYARINCA CEZANIN YARI ORANINDA ARTIRILMASI GEREKTİĞİNİN GÖZETİLMEMESİNE KARŞI TEMYİZ OLMADIĞI - HÜKMÜN ONANMASI



ÖZET: Uyuşturucu madde satmak amacı ile kararlaştırılan satış yerine araç ile ya da yaya olarak gitmek arasında bir fark bulunmadığı, aracın menkul mal niteliğinde olduğu, Yasa Koyucunun araç içinden yapılan uyuşturucu madde satışlarında daha az ceza vermeyi amaçlamadığı, aracını TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birinin önüne çekip burada uyuşturucu madde satışı yapan bir satıcı ile araç dışındaki bir satıcı arasında fark olamayacağı, Kanunun kötü niyeti himaye etmeyeceği, araç içinde de olsa aracın bulunduğu yerin umumi veya umuma açık yerlerden olması şartı ile TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birine iki yüz metreden yakın meşale içinde olması halinde söz konusu madde uyarınca cezanın yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru hiçimde belirlendiği ve eleştiri dışında sanıklar hakkındaki istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

(5237 S. K. m. 188, 192) (5271 S. K. m. 302)



Dava: Dosya incelendi.



GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:



Karar: Sanık E.’nin 10/01/2016 ve 11.01/2016 tarihli her iki olayda da aleyhlerinde yeterli delil bulunmadığı aşamada kendisinin ve diğer sanık R.'ın suçunun ortaya çıkmasını sağladığı ve böylece hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin sanık E. hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin eleştirisi yerinde görülmemiştir.



Uyuşturucu madde satmak amacı ile kararlaştırılan satış yerine araç ile ya da yaya olarak gitmek arasında bir fark bulunmadığı, aracın menkul mal niteliğinde olduğu, Yasa Koyucunun araç içinden yapılan uyuşturucu madde satışlarında daha az ceza vermeyi amaçlamadığı, aracını TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birinin önüne çekip burada uyuşturucu madde satışı yapan bir satıcı ile araç dışındaki bir satıcı arasında fark olamayacağı, Kanunun kötü niyeti himaye etmeyeceği, araç içinde de olsa aracın bulunduğu yerin umumi veya umuma açık yerlerden olması şartı ile TCK'nın 188/4-b maddesinde belirtilen yerlerden birine iki yüz metreden yakın meşale içinde olması halinde söz konusu madde uyarınca cezanın yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.



Sonuç: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru hiçimde belirlendiği ve eleştiri dışında sanıklar hakkındaki istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 09.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)