06-02-2007, 05:57
|
#1
|
|
|
adli yargılamada yasak ve kanunsuz sayılan delillerin idari yargılamadaki yeri
merhabalar... geçen bi memurumun konusu elime ulaştı oldukça ilginç teknik takibe yakalanmış ama kendisi direk dinlenmemiş 3. kişi durumunda ve tesadüfen elde edilen deliller kısmında belirtilen savcılığa derhal bildirilir kısmıda es geçilmiş ve bildirilmemiş ama işin kısası memurumun konuşmaları 3. kişi olması sebebiyle adli yargılamada yasak delil kabul edilmiş ve hükme esas alınmamış( ilgili olan arkadaşlarımız varsa Eraslan davasında yargıtayın kararına mutlaka baksın ayrıca bu ayki yargıtay dergisini yani şubatta çıkacak olanı takip etsin çünkü bomba gibi bir ictihat geliyor bu konuyla ilgili) ve tabi memur hakkında takipsizlik verilmiş. Buraya kadar normal ama sonrasında memura idari soruşturma açılmış ve gelen müfettişlerin hükümlerine tek dayanak oluşan ancak adli merciice hakkında yasak kanunsuz delil hükmü konulan telefon konuşmaları. Tabi müfettişe itiraz yapılmış ama verdiği cevap şu; ben yazar çizerim okadarınıda anlamam yasak masak delil, cezanı alınca git idari yargıya başvur. Çok garip oysa bunu onlarında kullanmaması ve dahasıda malumunuz savcılıkça bu konuşmaların 15 gün içinde imha edilmesi ve gizli tutularak hiçbir kurumla paylaşmaması gerekmezmiydi. memur yedi tabiki cezayı ve şimdi bölge idareyi bekliyor sonrası tabi kurumu itiraz edecek ordan oraya burdan buraya en az 3 yıl bakalım sonu ne olacak. Ama sanırım bu aymazlığın sebebi şu; adli yargılama yapan hakim bozulan ve yanlış verdiği karardan mesul terfisinde derecesinde önemli faktör ama idari yargılama yapan müfettişin bi sorumluluğu yanlış karar verdiğinde hesap vereceği bir yer yok hal böyle ise neden risk alalım biz karar verelim idari yargı bossun modundalar. ama ya yaşamı altüst olan yada haksız yere ihraç kararı verilen memurun durumu nolacak.insan hakları insan hakları derken acaba memurlar bunun dışındamı tutuldu yada yanlışlıkla esmi geçildi sevgilerimle...
|