Mesajı Okuyun
Old 23-09-2010, 12:28   #4
ilhanyigit

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım,

bir kere TK'da hisse senedine bağlanmamış payların devir şekline yönelik bir hüküm bulunmamaktadır; anılan nedenle de genel hükümler uygulanacaktır. Dolayısıyla payın devri, paya bağlı hakların da devri neticesini doğuracağından alacağın temliki hükülerine uygun olarak devredilmesi (yani yazılı şekil) yeterlidir. DEvir için yeterli olan bu durum, ortaklık bakımından ise yönetim kurulunun devralanı pay sahibi sıfatıyla kabul eden kararına ve pay defterine kayda tabidir.

Bununla birlikte, uygulamada bir payın birden fazla temlikle devredilmesi gibi sorunlar gündeme geliyor. Burada genel hukuk mantığı ile öncelikle devralanın (yani önceki tarihli temlik sözleşmesiyle devralanın) yönetim kurulu tarafından pay sahibi olarak kabul edilmesi gerekir. Bununla birlikte burada yer alan tarihin, gerçeği yanıstmaması gibi bir sorunla karşılaşılabilir ki uygulamada bunun örnekleri çoktur. Buna çözüm olarak doktrinde, şirkete ilk başvuranın temlikinin pay sahibi olmak bakımından dikkate alınması gerektiği ileri sürülmüştür. Bilindiği üzere, taraflar arasında düzenlenen belgelerde yer alan tarih, üçüncü kişiler bakımından kesin değildir. Bunun resmi bir makama sunulması hâlinde, artık tarihin kesinliği ortaya çıkar ve üçüncü kişilere ileri sürülebilir bir hâle gelir. Dolayısıyla SAnayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan bu noter satışı şeklindeki şartın, kanuna aykırı olmakla birlikte, ihtiyaca cevap vermesi bakımından getirildiğini düşünmek gerekir. Pekala noter tasdiksiz bir devir sözleşmesi de geçerlidir.

Saygılarımla...

İlhan Yiğit