Mesajı Okuyun
Old 02-04-2009, 18:23   #13
Av.Hasan Doğan Silifke

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım; hepinizin görüşlerine harfiyen katılıyorum. Öncelikle sorunun kaynağı biz olduğumuza göre çözümünü de kendimiz üretmek zorundayız. Avukatlık Yasası'nın 34ncü maddesi avukatlık görevinin kutsallığından bahsettikten sonra, bu görevin kutsallığa yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirilmesinden ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmaktan bahseder. Mesleğe ilk başlarken de "Hukuka,ahlaka,mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma, namusum ve vicdanım üzerine andiçerim" diye yemin ederiz. Yine bildiğiniz gibi Avukatlık Yasası ile bazı görevlerin yapılması bizlerin imtiyazındadır. Böyle özel bir duruma sahip kimselerin ekonomik sıkıntılarını konuşmak zorunda kalması elbette hepimizi derinden üzüyor; O halde sorunun çözümü: önce herkesin ettiği yemine sadık kalması ve avukatlık yasasından kaynaklanan haklarını ve yaptığı işin kutsallığını özümsemesi ve özümsetmesidir. Peki, emeğimizin karşılığını istemek ve almak bu işin neresinde ? Bence yine bu işin özünde. Madem hak kavramını savunmayı meslek edinmişiz; önce kendi emeğimizin karşılığı olan hakkımızı savunmak ve almak zorundayız. Kimseden hak etmediğimiz şeyi veya sadaka istemiyoruz; kişilere hayretmek için de bu mesleği tercih etmedik. Aksi durumda mesleği bırakır, ya dilencilik, ya da bir hayır kurumunda çalışırdık. Bizlerin ödeyeceği vergiler, personel ve büro giderleri, geleceğinden sorumlu olduğumuz çocuklarımız ve eşimiz var. Bakkala gittiğimizde, bir kibriti bile bedava alamazken vereceğimiz bilgi ve yapacağımız işlerin ekonomik boyutunu kişilere anlatmamız; anlamayana da gidip kullanabilecek başka kişi aramasını salıklayacağız. Tabi bu arada kantarın topuzunu kaçırmayarak, gerektiğinde iş sahiplerinin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarını dikkate almakta da fayda var sanırım. Hepinize onurlu, bol kazançlı günler dilerim.Saygılarımla.