Sayın Meslektaşlarım

İhtiyati haciz yolu ile gemilerin seferden men edilmesine ilişkin yasada oluşmuş bir sorunu paylaşmak istiyorum.

TTK 1353 m.(1)Deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir.
Bu alacaklar için gemi üzerine ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden menedilmesi istenemez.

Yine TTK 1366- (1) İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate
alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden men edilerek muhafaza altına alınır.

TTK 1353(3) (3) Deniz alacaklarından başka alacaklar için gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez

1353(1) e göre deniz alacakları bakımından sadece ihtiyati hacze karar verilebiliyor. Seferden men istenemiyor. Bu noktada seferden men istenebilmesi için maddenin lafzından deniz alacağı dışında kalan alacaklar bakımından seferden men istenebileceği anlamı çıkıyor. Ancak (3) fıkrada zaten deniz alacağı değilse ihtiyati hacze bile karar verilemez diyerek bu görüşü ortadan kaldırıyor. Ancak 1366 ise ihtiyati haczine karar verilen geminin derhal seferden men edileceği söyleniyor. Buna göre alacak deniz alacağı değilse ihtiyati haczine dahi karar verilemiyor. Deniz alacağı ise ihtiyati haciz istenebiliyor ancak seferden men kararı uygulanamıyor. Buna göre 1366 dan zikredilen geminin ihtiyati haczi halinde seferden men edilebilmesi hangi durumda söz konusu olabiliyor? Seferden men deniz alacağı olsa da olmasa da imkansız hale gelmiyor mu? Deniz 1366 daki hükmün uygulama alanı nedir?
meslektaşların değerli görüşlerini bekliyorum.
(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bu konuda çelişkili ve aksi yönde kararları var.)