Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 14:53   #117
Hekimbaşı

 
Varsayılan

Sn.Ahu,

Yasaların müdahalesinin değişime yardımcı olduğu konusundaki görüşünüze katılmamam mümkün değil. Haklısınız. Ancak bunun aile içine burnunu sokmak dediğim ve bazılarının hoşuna gitmediği hallerde yararı tartışılır. Verdiğiniz örnek, devletin koyduğu kuralların uygulanıp uygulanmadıklarına ilişkin. Elbette buna yaptırım getirip, uygulanmasını sağlamak gerekir; devletin görevi bu, yapmazsa kusur. Ama ailenin içinde olup bitene, elinde yeterli ve güvenilir kanıt bulunmaksızın (kanıtları sağlayacak tarafın bir mensubu olarak söyledim) müdahale ederek, taraflardan birini cezalandırmak devletin ve yargının işi değil, ilahi adalet çerçevesinde becermesi mümkün de değil.

Sn.Kayar ne güzel özetlemiş: vatandaş (ki bu nedense hep bir kadın oluyor) ister boşanma, ister ceza; ki bu da üç türlü oluyor: şiddet, tecavüz, şiddet ve tecavüz; bu yargı yollarından, isterse birini, isterse tümünü birden deneyebilirmiş. Bunu mantık diliyle ifade edersek, 'ya o, ya bu' yerine 'hem o, hem bu', hatta Sn.Kayar' a göre 'hem de öbürü' durumu. İyi de, vatandaşın evlenirken aklı neredeydi, yok muydu? Vardı elbette, ama kocasının şiddet uygulayabileceğini öngörememiş olabilir. Buraya kadar doğru, bunu tıp dahil hiç kimse öngöremez. Tamam, 'hem o hem bu' durumundan yararlandıralım. Ama taraflar işin içinde cinsellik olduğunu bilmiyor muydu? Biliyordu; hatta kendileri de istiyordu, bunu evlenmekle beyan etmiş oldular. O zaman 'cinsel tecavüz' de neyin nesi? 'Evlilik içi şiddet' neden değil? Hukukta aynı eyleme birden fazla ceza vermek mümkün mü bilmiyorum; ama birden fazla suçun toplamı kadar ceza vermek mümkün herhalde. Sonuç olarak ben burada bunlara değil, suçun tanımına itiraz ediyorum. Böyle bir tanım yapılamaz ki; temeli yok. Bu suçun adı aile içi şiddettir, ayrıca cinsel tecavüz diye nitelendirilemez diyorum. Karşı çıktığım şey 'hem o, hem bu, hem de öbürü' durumu. Şunu elbet savunmak mümkün: cinsel yolla yapılan aile içi şiddet, daha ağır cezalandırılır. Ama yine de buna tecavüz denemez. Cinsel birleşme, çiftlerin her ikisi için de bir haktır; ama diğerinin rızası bile değil, İSTEĞİ ile gerçekleşmelidir. Buraya kadar iyi. Ama hak olan birşeyin zorla elde edilmesi ile hak olmayan birşeyin zorla elde edilmesi aynı şey olamaz. Olabilir mi? Lütfen bana kukukun hem mantıktan, hem felsefeden, hem toplumbilimden, hem de gerçek hayattan bu kadar da uzak olduğunu söylemeyin. Yasaları demiyorum, onlar her zaman hatalı olabilir; ama hukuk, ve adalete inananların bunu savunmamaları gerekir.

Sade vatandaş, ve konunun kanıtlarını belirlemekte en önde gelen meslek gurubunun bir üyesi olarak görüşlerim bunlardır. (Daha önce biryerlerde söz etmiştim; 'boşanma niyeti beyan edilmiş ama henüz boşanmanın gerçekleşmediği durumlar' hariç, ki bunlar artık evlilik içi sayılamaz) Evlilik içi tecavüz diye birşey tanımlanamaz. Yasada tanımlanmışsa da, büyük bir hatadır, en kısa zamanda düzeltilmesi, eğer gerekli görülüyorsa, evlilik içi şiddet başlığı altında, cinsel içerikli işlenmişse koşulunun (clause) getirilmesi gerekir. Bunu terimlere takıldığım için değil, evlilik kurumu ve ailenin kuruluş felsefesine aykırı olduğu için söylüyorum.

Saygılarımla,